Sözcü gazetesi müellifi İsmail Saymaz, “Salgından beri iki küme kalabalıklaştı: Biri milyonerler. Oburu fakir milyonlar. Milyonerler özel güvenlikli plazalarda korunurken, milyonlar bu plazaların tabanındaki çöplerden yiyecek ayıklıyor.” yorumunu yaptı. Saymaz, uyuşturucu kullanırken görüntülenen ve lüks hayatıyla dikkat çeken AKP Genel Merkezi ofis çalışanı Kürşat Ayvatoğlu‘nun “kariyer” sürecine atıfta bulunarak, “Kürşat Ayvatoğlu gibileri parti üyelik kartları ve “Arkadaşımızdır” telefonları ile hak etmedikleri makamlara oturup servete kavuşurken; milyonlarca akranı, ne eğitim hayatında ne de iş dünyasında yer bulabiliyor. Onlar… Kürşatların yükselişine bakarak, yüksek mevkilerde tanıdıkları olmadığı için artık iş bulamayacaklarını inanıyorlar.” görüşünü savundu.
Saymaz yazısında, “Salgından dolayı uygulanan Kısa Çalışma Ödeneği sonlandırıldı.İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanan bu ödenekten, Nisan 2020’den bu yana 28 milyar TL’lik ödeme yapıldı. En son 1.3 milyon emekçi fondan yararlanıyordu. İhtimal, çalışanlar mecburî fiyatsız müsaadeye çıkarılacak ve günde 47 TL ile ayı geçirecekler! İşten çıkarma yasağının bittiği 17 Mayıs’ta milyonlarca emekçi fabrikalardan ve işletmelerden kapı dışarı edilecek.” fikrini lisana getirdi.
Saymaz şu tabirleri kullandı:
“Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) bakarsanız, 15 ve daha üst yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılında bir evvelki yıla nazaran yarım puan azaldı. Bu azalma işsizler ordusundan 408 bin insanın eksilmesi manasına geliyor. İnanmadınız mı?
Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, “Mesele işsizlik değil, iş beğenmezliktir” dedi. AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, “Türkiye’de kriz yok” diye konuştu. Aile, Çalışma ve Toplumsal Siyasetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, izafî yoksulluğun var olduğu söyledi. Duymadınız mı? “Göreceli yoksulluk nedir?” diyeceksiniz. AK Partili bir ofis çalışanın pudra şekeri masrafı kadar aile bütçesi mesela!
Kürşat Ayvatoğlu gibileri parti üyelik kartları ve “Arkadaşımızdır” telefonları ile hak etmedikleri makamlara oturup servete kavuşurken; milyonlarca akranı, ne eğitim hayatında ne de iş dünyasında yer bulabiliyor. Onlar… Kürşatların yükselişine bakarak, yüksek mevkilerde tanıdıkları olmadığı için artık iş bulamayacaklarını inanıyorlar. “İyi eğitim alan güzel bir ömür sürer” diyemiyorlar. Fırsat eşitliğinin olmadığını düşünüyorlar. Umut ve heveslerini yitirdiler. Elverse gidecekler.”