Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından kıymetli satır başları şöyle:
“Türkiye artık siyasi ve güvenlik önceliklerini şahsen kendisi tayin eden ve uygulayabilen bağımsız bir ülkedir. Biz ne yaptığımızı âlâ biliyoruz. Nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi âlâ biliyoruz. Milletim gönlünü ferah tutsun.
Eğitimde önümüzdeki devirden itibaren yeşil dönüşüm atağının müfredata girmesini sağlıyoruz.
İklim elçileri ile gençlerimizi uzman seviyesinde yetiştirerek sürece dahil ederek, yeni dallar, yeni istihdam alanları oluşturuyoruz.
Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında bizimle olan her bir vatandaşımıza şükranlarımı sunuyorum. İstiklalimiz ve istikbalimiz yolunda zerremiskal katkısı olan kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
‘Enflasyon bir sıkıntıdır lakin Türkiye’deki sıkıntıların asıl sebebi tek başına bu başlık değildir’
Türkiye’nin geldiği yol bilhassa bunu yol ayrımı kabul edecek olursak iktisat programı olmuştur. Enflasyon bir sıkıntıdır ancak Türkiye’deki sıkıntıların asıl sebebi tek başına bu başlık değildir. Şayet o denli olsaydı geçmişteki iktisat programları ile bu sorun çözülmüş olurdu.
Yüksek faizle asıl kazanan bir avuç tuzu kuru kesim, kaybeden üretimin düşmesi ile geleceği kararan milyonlardır.
Dünya genelinde 136 ülkenin Merkez Bankası enflasyon oranının altında faiz uyguluyor. Ülkemizde teknik olarak bir enflasyon değil, hayat pahalılığı vardır. Milletlerarası kuruluş liderleri bile açıkça faiz ve enflasyonla ilgili ezberlerin bozulması gerektiğini söylüyor.
Biz faizi düşürmeye devam edeceğiz
Tıpkı kamu borçları üzere vatandaşlarımızın borçları da öbür ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük düzeylerde.
Bizde talep kaynaklı bir fiyat artışı yok. Üretimde de bir problemle karşı karşıya değiliz.
Vatandaşlarımızın bir kısmı hala yatırımlarını döviz cinsinden yapmakta ısrar ediyor. Ülkemize döviz girişini sağlayacak yeni sistemler geliştiriyoruz. Kimse bizden şunu beklemesin, bu iktidar faizi artıracaktır. Biz faizi düşürmeye devam edeceğiz.
Fiyatları artan eserlerin tedarikini artırarak stokçuların oyununu bozacağız.
Aslında yanı başımızda bir savaş patlak vermeseydi, bu düzelmeleri insanlarımız salgın sonrası görmeye başlayacaktı. Ücretlilerin gelir kaybını gidererek insanlarımızın üzerine kalıcı yükler binmesini engelleyeceğiz. Önümüzdeki yılın birinci aylarından itibaren vatandaşlarımız attığımız adımların sonuçlarını görecek. Bir yandan fiyat artışlarını durduracak, bir yandan milletimizin gelir kaybını azaltacak çalışmaları yapıyoruz.
3600 ek gösterge ayrıntıları açıklandı
Memurlarımızın Ek Gösterge düzenlemesiyle ilgili çalışmayı tamamladık. Meclisimizin takdirine sunacak safhaya getirdik. Bu husus birinci gündeme geldiğinde öğretmen, polis, sıhhat çalışanları ve din görevlilerimize Ek Göstergelerini 3600’e çıkarma kelamı vermiştik.
Fakat yalnızca bu bölümlerde artışın memurların ortasında adaletsizliğe yol açacağını gördük. Kurallarımızı zorlama değerine tüm memurlarımızın ek göstergelerinde 600 puanlık yükseltme yapmayı kararlaştırdık. 5,3 milyon kamu görevlimizin tamamı yılbaşından itibaren bu düzenlemeden yararlanacaktır.
Birinci dereceye gelmiş olma kuralıyla kelam verdiğimiz tüm meslek kümesindeki hak sahipleri 3600 Ek Göstergeye yükseltilecektir.
Ek Gösterge düzenlemesi memurlarımızın mevcut maaşlarda küçük de olsa artış sağlamasının ötesinde asıl emekli ikramiye ve maaşlarda önemli kazanımlar getiriyor.
Yapılan artıştan hala emekli olan kamu görevlilerin maaşlarına yansıtılacaktır. Mülki irade amirleri başta olmak üzere yaptıkları işle özlük hakları ortasındaki makas açılan kamu görevlileriyle ilgili güzelleştirici düzenlemeyi bu kapsamda gerçekleştireceğiz.
Türkiye’nin demokratik hukuk devleti niteliğini güçlendirmek için kesintisiz formda sürdürdüğümüz reformaları 24 husustan oluşuyor. Teklifte hakim ve savcı yardımcılığı sistemi getirirek, 3 yıllık temel öğretim ve son eğitim süreciylebu unvanların kazanılması ön görülüyor.”
