Talip ÖZTÜRK
Gaziantep Sanayi Odası (GSO), Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) ve Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği (GAGİAD) iş birliğinde düzenlenen “Gıda Krizi ve Gelecek” bahisli panelde panelle besin krizi ve geleceği konuşuldu. Besinin, dünyanın ortak sorunu olduğuna dikkat çekilen aktiflikte, önümüzde 10 yılda besin fiyatlarının daima artacağına dikkat çekildi. Global buğday stoklarının kırmızı alarm verildiği de söz edilirken, buna tahlil olarak öteki ülkelerde arazi kiralama yoluyla ülkenin ziraî eser gereksiniminin karşılanabileceği teklifinde bulunuldu. Teklif; panelin konuşmacısı olan Tahıl ve Bakliyat Sürece Teknolojileri, Depolama ve Tahlil Sistemleri Derneği (TABADER) Lideri Prof. Dr. Mustafa Bayram’dan geldi. Bayram, Türkiye’de ekilebilecek tarım yerlerinin muhtaçlık duyulan hububat ve bakliyat için yetersiz olduğunu kaydetti. Bayram, Türkiye’nin ilerleyen periyotlarda oluşabilecek bir besin krizinden asgarî seviyede etkilenmesi için uygun ülkelerde arazi kiralayarak hububat ve bakliyat üretimi yapmasını önererek, “Bu sayede milletlerarası pazara bağımlılığımızı azaltmış oluruz” dedi.
“Kendi bahtımızı kendimiz tayin etmeliyiz”
Gaziantep merkezli Karkas Çiftliği’nin katkılarıyla Şehitkamil Sanat Merkezi’nde (ŞSM) düzenlenen panele Gaziantep Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin, Oğuzeli Belediye Lideri Mehmet Sait Kılıç, GSO İdare Şurası Lideri Adnan Ünverdi, GTB İdare Heyeti Lideri Mehmet Akıncı, GAGİAD İdare Konseyi Lideri Cihan Koçer, kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri, kesim ve firma temsilcileri ile davetliler katıldı.
Panelden evvel açılışta konuşan GSO Lideri Adnan Ünverdi, besin garantisi ve besin güvenliğinin bugün tüm dünyanın ortak ve en büyük sorunu haline geldiğini söyledi. Pandemi periyodunda yaşanan zahmetlerin akabinde Ukrayna-Rusya savaşının da besin arzı konusunda ezayı büyütmekle birlikte bu süreci daha da hızlandırdığını anlatan Ünverdi, Sanayi 4.0’ın yaşandığı bu çağda, akıllı sanayi ve akıllı tarımın devreye alınmasının büyük değer taşıdığını, akıllı sanayi ile karbon salınımının azaltılarak tabiata hassas üretimin yapılabileceğini ve akıllı tarım ile Anadolu’nun varlıklı topraklarından en randımanla halde faydalanılabileceğini belirtti.
GTB Lideri Mehmet Akıncı da, besin güvenliğini tehdit eden en kıymetli ögelerin insan eliyle oluşturulan yanlışlar silsilesi olduğuna dikkat çekti. Dünyanın tahıl ambarları olarak isimlendirilen iki ülkenin savaşının adeta global besin krizini tetiklediğini tabir eden Akıncı, “Savaş nedeniyle hububat ve yağlı tohumlar başta olmak üzere ziraî eserlerle ilgili dünya genelinde bir kahır yaşanıyor. Bu dertler tesirini her geçen gün daha da arttırıyor. Şu an global buğday stokları kırmızı alarm veriyor. Dünyanın ‘Buğday Savaşı’ kavramını tartıştığı bu periyotta, ülke olarak besin ve tarımda yazgımızı kendimiz tayin etmek için tarladaki çiftçiden son tüketiciye kadar dalın içinde yer alan tüm aktörlere çok büyük misyonlar düşmekte” diye konuştu.
GAGİAD Lideri Cihan Koçer ise Günümüz dünyasında tüm dünya ülkelerinin gündeminin en değerli konusunun besin olduğunu, mevcut durumun devam etmesi halinde bu tehdidin gelecekte artarak önemli bir meseleye dönüşebileceğini lisana getirdi. Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin de Besin krizine karşı kim, ‘birlikten kuvvet doğar’ anlayışı ile hareket ederse kentini, ülkesini ve dünyayı o kurtarır. Bizim de bu anlayış ile hareket etmemiz gerekiyor” dedi.
“Gıda fiyatları daha da artacak”
Açılış konuşmalarının akabinde yapılan panelin konuşmacısı olan Prof. Dr. Mustafa Bayram, tarım ve besinin farklı hususlar olduğunu ikisi için başka siyasetler ortaya konulması gerektiğini belirtti. Bayram, moderatörlüğünü Tarım Gazetecileri ve Müellifleri Derneği (TAGYAD) Lideri İsmail Uğural’ın üstlendiği panelde, besin krizi sıkıntısının tahlilinin globalde değil lokalde olduğuna vurgu yaparak, “2030’a kadar besin sistemi değişecek. Bu müddette gıdayı daha kıymetli yiyeceğiz” dedi. Prof. Dr. Ahmet Şahinöz de ülke olarak besin teminatını kaybettiğimizi belirterek, dışa bağımlı hale gelindiğini tabir etti. FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, sürdürülebilir tarım için kurumsallığın ve şuurun üst seviyede olması gerektiğini ve bunların yanında yöneten bir akla gereksinim olduğunu söyledi. Selışık, sürdürülebilir tarımın verimlilik, karlılık ve istihdam sağlayabileceğini, bütün bunları yapabilen bir sisteme geçildiğinde muvaffakiyetle lakin o vakit ulaşılabileceğine vurgu yaptı.
