TÜSİAD ve Türkiye Bilişim Vakfı’nın çevrim içi düzenlediği “15. eTürkiye (eTR) Ödülleri” merasiminin açılışında konuşan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) İdare Konseyi Lideri Simone Kaslowski, içinde bulunulan günlerde dünya ekonomilerinin kökten dönüşüm sürecine girdiğine tanıklık edildiğini söyledi.
Tedarik zincirinin dijitalleşmesinin sağladığı fırsatlardan azami ölçüde yararlanabilmek için şirketlerin müşteriden tedarikçiye kadarki süreçte hasat edeceği bilginin kritik değerde olduğunu vurgulayan Kaslowski, “Kaliteli dataya erişim imkanlarının genişletilmesi ise yüksek kapasiteli teknik altyapının yaygın bir formda tesis edilmesi ile mümkün olabilir. Kuşkusuz bu süreçte, ülkemiz iktisadı açısından en değerli paydaşımız olan AB’deki düzenlemeleri temel kıymette görüyoruz. Bu anlayışla yeni bir Avrupa bilgi modeli oluşturma fikri üzerine kurulmuş olan Data Yönetişimi Yasa Tasarısı’nı yakından takip ediyor, bu süreçlere ahengin kıymetini vurguluyoruz. Dijitalleşen iktisat içerisinde dijital devletin varlığı büyük değer taşıyor. Gelirler, harcama ve istihdam hacmi dikkate alındığında kamu iktisattaki değerli aktörlerden birisi. Toplumsal ve iş hayatında dijitalleşmenin gelişmesiyle bireylerin ve iş dünyasının dijital devlet tarafında beklentilerini yükseltmesi de kaçınılmazdır. Bu beklentiyi karşılamanın, kamu idaresi anlayışının ve performansının güçlendirilmesinde değerli bir evre olduğuna inanıyoruz.” açıklamasını yaptı.
“Dijital dönüşümde güçlü bir aralık katetme potansiyelimiz var”
Salgın ile çaba edilen bu kuvvetli periyodun tüm ekonomilerde olduğu üzere Türkiye’de de değerli değişim gerekliliklerini ortaya çıkardığını belirten Kaslowski, pazara erişim suratının, kaynakları tesirli bir biçimde kullanabilmek için bilgi optimizasyonunun, kalitenin yanı sıra sürdürülebilirliğin değerinin tecrübelendiğini aktardı.
Gerek salgın sürecinde dayanıklılığın gerekse toparlanma sürecine süratle geçiş ögelerine bakıldığında bu dinamiklerin belkemiğini dijitalleşmenin oluşturduğunu kaydeden Kaslowski, “Dinamik nüfus yapımız, bilişim teknolojilerinin kullanımındaki artış ve taşınabilir uygulamaların gelişimi prestijiyle dijital dönüşüm sürecinde güçlü bir uzaklık katetme potansiyelimiz var. Bu potansiyeli en verimli formda hayata geçirmek için ise ele almamız gereken alan çok geniş. Bu alanlar; eğitim, geniş bant altyapısının güçlendirilmesi, bilgiye erişimin teminata alınması, ferdî bilgilerin korunması, KOBİ’lerin teknoloji kullanımının desteklemesini içeren geniş bir yelpazeyi kapsıyor.” dedi.
“e-Devlet’i, muteber bir devlet için temel öge olarak görüyoruz”
Kaslowski, IDC tarafından yapılan bir araştırmaya nazaran, kamu yöneticilerinin yüzde 68’inin, ileri analitik tahlillerinin gelecek yıllarda dijital dönüşüm stratejileri için kıymetli yahut çok değerli, yüzde 40’ının ise bilgi analitiğinin “bilgi teknolojileri” portföylerinde planlanan en büyük yatırım olduğunu belirttiğini söyledi.
e-Devlet’i, yalnızca verimlilik için değil, daha şeffaf ve hesap verebilir, daha yenilikçi, iştirakçi ve kapsayıcı, sonuçta muteber bir devlet için temel öge olarak gördüklerini belirten Kaslowski, bunun tesis edilmesinde de bu anlayışı içselleştirmiş e-dönüşüm başkanlarının ve yaygınlaşan kamu uygulamalarının değerli rol oynadığına inandıklarını kaydetti.
