Mersin Ticaret Borsası İdare Konseyi Başkanlığı misyonunu de yürüten Özdemir, AA muhabirine, hükümetin ve ilgili bakanlıkların, son yıllarda bakliyata kıymetli takviyelerde bulunduğunu belirtti.
Bakliyat için 2008’de başlatılan fark ödeme dayanağının 2020 yılı prestijiyle kilogram başına 50 kuruşa çıkarıldığına dikkati çeken Özdemir, 2005’te dekar başına toplam 4 lira olarak başlatılan mazot ve gübre takviyesinin de son devirde 30 liraya yükseltildiğini vurguladı.
Özdemir, bakliyatın besleyici, yüksek lif ve protein kıymetlerine sahip olduğunu söz ederek, “Bakliyat, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’da olduğu üzere Türkiye’de de özel eser statüsüne alındı. Bakliyat, virüslerin çoğalmasını önleyen antiviral ve bağışıklık sistemini güçlendiren prebiyotik özellikleri sayesinde çok yararlı bir ürün” dedi.
“125 milyon dolarlık bir dış ticaret fazlası oluşmuştur”
Daldaki olumlu çalışmalarla eserlere yönelik ilginin arttığını aktaran Özdemir, en çok ihracatı Irak, Sudan ve Almanya’ya yaptıklarını anlatarak, şöyle konuştu:
“Ülkemiz, bakliyat dış ticaretinde nakdî kıymet olarak son üç yıllık süreçte net ihracatçı pozisyonuna gelmiştir. Son 3 yılda ülkemiz 973 milyon dolarlık bakliyat ihraç etti. Birebir periyottaki bakliyat ithalatımız ise 848 milyon dolar oldu. Bu devirde 125 milyon dolarlık bir dış ticaret fazlası oluşmuştur ki bu sonuç son derece değerlidir. Uygulanan siyasetlerin ve verilen takviyelerin hedefine ulaşmaya başladığının kıymetli bir göstergesidir. Dalın geleceğine dair umutlarımızı artırmaktadır.”
Özdemir, havza bazlı destekleme modelinin tekrar ele alınması gerektiğine işaret ederek, “Yüksek katma pahalı eserlerin geliştirilmesinin teşvik edilmesi ve başarılı olan pilot projelerin yaygınlaştırılmasıyla bakliyat dış ticaretinde paha olarak yakaladığımız net ihracatçı konumunu koruyabiliriz.” diye konuştu.
