THBB, Hazır Beton Endeksi Mart 2021 Raporu’nu açıkladı. Buna nazaran, Hazır Beton Endeksi geçen yılın mart ayına kıyasla yüzde 1,4 yükseldi.
Bu periyotta Beklenti Endeksi yüzde 2,3, İtimat Endeksi yüzde 1,7 ve Faaliyet Endeksi de yüzde 0,2 yükseliş gösterdi.
Raporun sonuçlarına nazaran, yıla düşük düzeyde başlayan faaliyet, yılın ikinci ve üçüncü aylarında üst taraflı hareket etti. Yılın birinci iki ayında yüksek seyreden itimat ve beklenti gerilese de eşik pahanın çabucak altında yer aldı. Mart ayında para piyasasında yaşanan gelişmelerin piyasa beklentisinde tesirli olduğu net bir formda görüldü.
Rapora nazaran, mart ayında bütün endeksler, salgının Türkiye’ye tesir etmeye başladığı bir evvelki yıla nazaran yüksek gerçekleşti. Eşik pahanın altında olmasına karşın hem beklenti hem de itimat, salgının başlangıcına kıyasla, ortadan geçen bir yıl sonunda çok daha yüksek oldu. Faaliyet ise bilhassa yüksek faiz, yükselen konut fiyatları ve belirsizliğin tesiriyle geçen yıla kıyasla görece düşük bir artış gösterdi.
“Faaliyetteki yükselme ümit verici görünmektedir”
Açıklamada, raporun sonuçlarına ait görüşlerine yer verilen THBB İdare Konseyi Lideri Yavuz Işık, “Türkiye’de geçen hafta atılan olağanlaşma adımları, mevsime bağlı işlerdeki yavaşlamaya karşın kesimin itimadının ve beklentisinin yüksek kalmasında tesiri olmuştur.” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerini paylaşan Işık, “Geçen ay Türkiye iktisadını etkileyen gelişmeler, inşaat kesimi üzerinde de tesirli olmuş görünmektedir. Yüksek faiz ile birlikte düşünüldüğünde inşaat dalının bu dalgalanmadan etkilenmemesini beklemek mümkün değildir fakat buna karşın faaliyetteki yükselme ümit verici görünmektedir. Kritik nokta, bu hareketliliğin sürdürülebilir olup olmadığıdır.” sözlerini kullandı.
Hem üretici hem de tüketici nezdinde itimadın ve öngörülebilirliğin tesisinin inşaat dalında sürdürülebilir bir büyümenin bel kemiği olduğunu belirten Işık, şunları kaydetti:
“Bu noktada piyasaların güvenebileceği, beklentileri karşılayacak, siyaset araçlarını yanlışsız vakit ve gerçek formda kullanacak, piyasa gerçekleri ile uyumlu kararlar alabilecek, enflasyon hedeflemesine odaklanırken birebir vakitte Türk gerçek dalının de beklentilerine yanıt verecek bir Merkez Bankasının varlığı çok değerlidir.”
