Kazakistan’ın başşehri Işık Sultan’da yapılan Suriye bahisli 18. Astana görüşmelerinin sonuç bildirisi açıklandı.
Dün Türkiye, Rusya ve İran ortasındaki ikili ve üçlü görüşmelerle başlayan toplantı, “Suriye krizinin askeri bir tahlili olmadığına” ait kararla son buldu. Garantör ülkeler, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Kurulu’nun 2254 sayılı kararına uygun olarak, BM takviyesiyle Suriye’de sürdürülebilir ve uzun vadeli siyasi süreci ilerletme konusundaki dayanaklarını yineledi. Suriye’nin farklı bölgelerindeki her türlü terör aksiyonunun yanı sıra İsrail’in Suriye’ye devam eden askeri akınları da kınandı.
Görüşmelerin garantör ülkeleri Türkiye, Rusya ve İran’ın imzaladığı sonuç bildirisinde taraflar, Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne yönelik güçlü taahhütlerine ve Astana sürecinin Suriye sıkıntısının barışçıl tahlilinde öncü rolüne vurgu yaptı.
Bildiride, tarafların hudut ötesi akınlar ve sızmalar dahil olmak üzere, komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı kararlılıkları tabir edildi.
Suriye’de faaliyet gösteren terör örgütlerinin farklı isimler ve uzantılar ismi altında artan varlığı ve taarruzlarının kınandığı bildiride, Suriye’nin kuzeyine ait tüm düzenlemelerin fiilen uygulanmasının değerine dikkati çekildi.
Bildiride, “Taraflar, terörle çaba mazeretiyle hayata geçirilmeye çalışılan gayrimeşru, kelamda ‘öz yönetim’ teşebbüslerinin kabul edilemez olduğunu bir sefer daha vurgulayarak kuzeydoğu Suriye’deki gayrimeşru ve kelamda ‘öz yönetim’ teşebbüsleri dahil olmak üzere terör oluşumlarını destekleyen ülkelerin aksiyonlarını kınadı.” denildi.
Fırat Nehri’nin doğusundaki ayrılıkçı yapılara işaret edilen bildiride, “Taraflar, buradaki lokal halkın barışçıl şovlarının şiddetle bastırılması, zorla silah altına alma ve eğitim alanındaki ayrımcı faaliyetler dahil olmak üzere sivillere yönelik artan baskı ve akınlardan duyulan derin telaşlarını beyan etmiştir.” sözü kullanıldı.
AA’da yer alan bilgiye nazaran, bildiride, “Bu çerçevede, PKK/YPG terör örgütü ile gayrette kararlılığımız ile sonlarımızı korumak, halkımıza, güvenlik güçlerimize ve Suriyeli temiz sivillere yönelik hücumları engellemek için her türlü önlemi almaktan imtina etmeyeceğimiz güçlü biçimde vurgulanmıştır.” sözüne yer verildi.
Türkiye, Rusya ve İran’ın, Suriye’de Nusra Cephesi ile El Düstur yahut DEAŞ’la temaslı tüm kümelerin büsbütün ortadan kaldırılması emeliyle iş birliğini sürdürmeye devam edecekleri kaydedilen bildiride, tarafların İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki durumu detaylı olarak gözden geçirdikleri ve bölgede sürdürülebilir olağanlaşmanın sağlanması ve insani durumun uygunlaştırılması için daha fazla uğraş gösterme konusunda mutabık kaldıkları kaydedildi.
Bildiride, bunun yanı sıra Suriyeli mültecilerin geri dönüşünün kolaylaştırılması gerektiğinin altı çizilerek, “Taraflar bu bağlamda, memleketler arası topluma, Suriyeli sığınmacı ve yerinden edilenlere yönelik gerekli dayanağı sağlama davetinde bulunmuşlar ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile öbür milletlerarası uzman kuruluşlar dahil olmak üzere, ilgili tüm taraflarla teması sürdürmeye hazır olduklarını teyit etmişlerdir.” tabirleri kullanıldı.
Cenevre’de toplanan Suriye Anayasa Komitesi Yazım Kurulu’nun 8. cinsinin hatırlatıldığı bildiride, “Taraflar, müteakip tıbbın 25-29 Temmuz tarihlerinde tertiplenmesinin duyurulmasından memnuniyet duyduklarını belirtmişlerdir.” denildi.
Bildiride, bir sonraki Suriye bahisli Astana görüşmelerinin ise 2022 yılının ikinci yarısında yeniden Kazakistan’ın başşehri Parıltı Sultan’da yapılmasının kararlaştırıldığı belirtildi. (AA-İHA)
