18 ve 19 Haziran’da üniversite adayları heyecanla bekledikleri Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girecekler. Lakin kimi adaylar için imtihan tasası tüm performansını ya da sıhhatini etkileyecek seviyeye gelebiliyor. İstinye Üniversitesi Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül imtihana girecek adaylara korkularını azaltmaya yönelik tavsiyelerde bulundu.
Üniversite adaylarının heyecanla beklediği Yükseköğretim Kurumları İmtihanı (YKS) 18 ve 19 Haziran’da gerçekleştirilecek. Adayların aylardır hazırlandıkları bu imtihanlar birtakım adaylarda korkuya neden olabiliyor. Lakin uzmanlar imtihanlarda sakin kalabilmenin kıymetine dikkat çekerken, az tasanın ise korkulması gereken bir durum olmadığını tersine az tasanın yararlı olduğunu belirtiyor. İstinye Üniversitesi Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, imtihana girecek adaylara tekliflerde bulundu. İşte Özgül’ün YKS’ye girecek adaylara tavsiyeleri:
- Dengelenebilen bir korku herkes için gerekli: Dengelenebilen bir telaş herkes için gerekli. Bu sebeple imtihan korkusunu başa çıkmak, gayret etmek, savaşmak üzere kavramlarla açıklamak çok yanlış. İmtihan korkusu baş edilmesi gereken bir durum değil. Kâfi seviyede müsaade verebilmek ise o duyguyu yaşayabilmekten geçiyor.
- Anda kalın: Kaygılarımızla başa çıkmanın en değerli yollarından biri “anda kalmak” metodu. Hayatımızdaki gerilimi azaltan bir metot olan “anda kalmak” şuurlu farkındalık olarak da söz ediliyor. Zira ömrün getirdiklerini yaşayabilmek anda kalınabildiğinde mümkün. Örnek olarak; bisiklet sürüyorsanız geleceğe dair kaygılarınızla değil o anda yaptığınız o aktiviteden keyif alın. An içinde yaptığınız işlere yoğunlaştığınızda keyifli olduğunuzu ve başarılı olmaya daha yakın olduğunuzu göreceksiniz.
- Umut etme hünerini kullanın: Yapay bir olumluluğa alan bırakmadan umut edebilmelisiniz. Umut etme mahareti bir sonraki günü devam ettirir. Kuvvetli kurallar altında imtihana hazırlanıyorsunuz. Fakat geniş bir perspektiften baktığımızda, hepimiz için performans tasası ve sağlımızı müdafaa derdi iç içe geçmiş durumda. Herkes için güçlü olan bu sürecin getirdiklerine müsaade verdiğimiz an gelişme ve alternatif yollar bulma imkanınızın arttığını göreceksiniz. Online aktiviteleri bir kaçış haline getirmeden, arkadaşlarınızla kısıtlamaların imkân verdiği ölçüde uzaktan bile olsa bir sohbet ortamı yaratarak vakit ayırmayı ihmal etmeyin.
- Gerektiği yerde yardım isteyin: Hiçbir şartta çaresizlik içine girmeyin ve yardım istemekten korkmayın. Beni eleştirirler biçimindeki tasalarınızı bir kenara bırakın ve yardım için ailenize, öğretmenlerinize yahut rehber öğretmenlerinize danışın. İnançta olmadığınızı hissettiğiniz anda bu duyguyu ailenizle paylaşın. Meselelerinizi “ailem kaygılanacak bunu kendi içimde çözmeliyim” biçiminde ele almayın. Bu durum daha ağır bir korkuya ve kronik depresyona sebep olabilir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
