Hüseyin Baş: O denli fiyat artışları, o denli artırım haberleri bekliyorum ki bunlar daha hiçbir şey
– Parası olmayan milyonlar açlıkla imtihan olacak, parası olanlar da alacak eser bulamayacak
– O denli fiyat artışları, o denli artırım haberleri bekliyorum ki bunlar daha hiçbir şey
– Vatandaşın parasını bankalara satarak günü kurtarmaya çalışıyorlar
– Orman yakanı idam edelim pekala yanan yere otel yapanı ne yapacağız?
– Bugün Türkiye’de dine en büyük ziyanı veren de bunlardır
– Bağımsız Türkiye Partisi Genel Lideri Hüseyin Baş’tan dikkat alımlı açıklamalar…
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, Halk TV’de İpek Özbey’in sunduğu Kadraj programına konuk oldu.
Programda iktisat üzerine değerlendirmeler yapan BTP önderi, Türkiye’de son 4-5 yıldır çok kısa vadeyle döviz satımlarıyla birlikte piyasaya müdahale usulü uygulandığını belirterek, “Vatandaşın hakkı olan paralar belirli bankalara, belirli mevduat sahiplerine satılarak bizim paramız eksiltiliyor ve bunlar üzerinden döviz baskılanmaya çalışılıyor. Türkiye’de bir ekonomik maksat yok. Müflis tüccarın günü kurtarma atraksiyonları üzere bir durum var” dedi.
“Para olsa da eser bulamayacak hale geleceğiz”
Türkiye’yi ekonomik manada daha olumsuz durumların beklediğini tabir eden Hüseyin Baş bundan sonrası için ‘Kapkara bir ortam’ dedi ve şöyle devam etti; “Öyle bir fiyat artışı, o denli artırım haberleri bekliyorum ki bunlar daha hiçbir şey. Bugün motorine indirim gelecek, 2.5 lira indirimi siz 5 lira artırımın habercisi olarak algılayın. Memura, emekli maaşlarına artırım gelince yeni enflasyonu da göreceğiz. O denli bir ortam olacak ki, parası olmayan milyonların yaşadığı bir ülke ve bu beşerler açlıkla imtihan ediliyor olacak. İşin bir öteki makus tarafı da parası olan insanların da istedikleri esere ulaşamayacakları bir Türkiye ortaya çıkacak. Neden? Bir defa çok pahalılıktan ötürü ithalatınızın önü kesilecek. Dünyada şu anda buğday açık artırmayla satılıyor. Bu açık artırmada Türkiye’nin buğdayı alabilmesi için başka ülkelere nazaran çok daha albenileri olması lazım, mesela daha fazla fiyat vermeniz gerekebilir. Mesela güç üretiyoruz, biz doğalgaz alıyoruz, petrol alıyoruz tahminen de bunları alamayacak hale geleceğiz. Bunun yanı sıra iç piyasada üretici dediğimiz beşerler ziyan ettikleri için üretmekten vazgeçer hale gelecekler. Hasebiyle ben param olsa da istediğim eseri alamayacak bir hale geleceğim. Biz bu türlü bir sürecin arifesindeyiz.”
“2002’den beri 20 yılımız satıldı”
Türkiye’nin şu anda 2001 krizinden çok daha ağır bir kriz içinde olduğunu söyleyen Hüseyin Baş, “Türkiye, o günün sayılarıyla 30-40 miyar dolarlık yardımlarla rahatlatılmıştı. Bugün Türkiye’ye 100 milyar dolar mı lazım, 200 mü, 300 mü, 500 mü lazım? Kaç trilyon dolar bu ülkenin sorununu çözer diye baktığınızda 7-8 yıldan bu yana sıkışmış, birikmiş bir kriz. Aslında biz 20 yıllık bir krizin içindeyiz. Ben bunu daima şöyle anlatıyorum, 2002 yılından beri bizim önümüzdeki 20 yılımızı satan bir iktidar vardı. Bu ülkenin bütün kazanımları, zenginlikleri satıldı ve biz 2022’de bu bahtı yaşıyoruz. Şuandaki sorun de önümüzdeki 20 yılın yeniden yabancılara, diğerlerine tapulanmasıdır. Bizim 2030’umuz da, 2040’ımız da çok karanlık. Münasebetiyle bu kriz dünya tarihinde hiç bir krizle kıyaslanmayacak kadar derin bir kriz” dedi.
“Para sistemini değiştirmeden iktisada dair hiçbir sorunu çözemezsiniz”
Bağımsız Türkiye Partisi’nin iktisat sistemini, sıhhat sistemini, eğitim sistemini, dış politikayı vs. değiştirmek için geldiğini belirten Hüseyin Baş, para sistemine özel bir vurgu yaptı.
Baş, “Siz para sisteminin değiştirmediğiniz sürece bu ülkede iktisada dair hiçbir sorunu çözemezsiniz. Çokça söyleniyor, bankadan para çektim, paralar gıcır gıcır yeni basılmı. ‘Hiç kimse şu soruyu sormuyor, ben bu parayı niçin bankadan çekiyorum? Devlet bir para basıyorsa bu paranın bu bankalarda ne işi var? Devlet hepimizin, bu ülkenin para basma gücü niçin bize yaramıyor da faizle birlikte işleyen bir para sisteminde yürüyor. Bu sorulmuyor da niçin para basılmış diye soruluyor. Bunu değiştirmediğiniz sürece hiçbir şeyi değiştiremezler. Şayet para sistemini konuşmuyorsak iktisat konuşmamıza gerek yok. Zira Mevcut para sistemi ABD Merkez Bankası Fed’in, Avrupa Merkez Bankası’nın, yeni yeni Çin Merkez Bankası’nın uşağı olacak ülkeler oluşturmaya dayalı bir para sistemi. Bunu konuşmuyorsak bizim iktisat konuşmamızın hiçbir manası yok” dedi.
Orman yakanı idam edelim pekala yanan yere otel yapanı ne yapacağız?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris yangını sırasında yaptığı açıklamayla yine gündeme gelen idam tartışmasına ait görüşlerini de açıklayan BTP önderi, “Ben hukuk fakültesi mezunuyum. İdam insan haklarına alışılmamış bir kavramdır. İdam dönüşü olmayan bir karar ve tartışılacak bir tarafı yok. Orman yakanı idam edelim diyorsunuz, pekala yakılan ormana otel yapanı ne yapacağız. İkisi de büyük hata elbette. Ormanı otel yapmak için yakanı ne yapacağız” diye konuştu.
“Bugün Türkiye’de dine en büyük ziyanı veren bu hükümettir”
Programda Türkiye’nin muhafazakar bir toplum yapısına sahip olduğunu da söz eden Hüseyin Baş şöyle devam etti; “Bu ülkede yüzde 40-50 nüfusun önemli manada muhafazakar pahaları var. Toplumumuz şunu anlaması lazım, muhafazakar kıymetlerimizi kullanan partinin ve partilerin aslında muhafazakar bir ölçüleri yok. Bugün Türkiye’de dine en büyük ziyanı veren de bu hükümettir. İlkokul Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabına Peygamberimizin minyatür fotoğrafını koyacak kadar ileri giden de yeniden bu hükümettir. Hasebiyle buna da kanmamak gerekir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
