OECD, “Haziran Ayı Ekonomik Görünüm Raporu” yayımlandı.
“Savaşın Maliyeti” başlıklı raporda, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle dünyanın ağır bedel ödediği kaydedildi.
Savaşın insani felaketle birlikte ekonomik toparlanmayı yavaşlattığı, dünya çapında insanları etkileyen bir hayat pahalılığı krizini tetiklediğine işaret edilen raporda, bunun Çin’in sıfır Kovid-19 siyaseti ile birlikte global ekonomiyi daha yavaş büyüme ve artan enflasyon sürecine soktuğu belirtildi.
Raporda, bilhassa güç ve besin fiyatlarındaki süratli artışlardan kaynaklanan yüksek enflasyon devrine girildiği anımsatılarak, bunun bilhassa düşük gelirli insanları zora soktuğu, dünyanın en yoksul ülkelerinde de önemli besin güvenliği riskleri ortaya çıkardığı tabir edildi.
Dünya iktisadının savaş öncesinde salgının akabinde güçlü büyüme sürecine girdiği anımsatılarak, Ukrayna’daki durum ve arz zincirindeki kesintilerin ekonomik toparlanmayı olumsuz etkilediği belirtildi.
Raporda, büyümenin neredeyse bütün ekonomilerde beklenenden daha zayıf olacağına işaret edilerek, bundan en çok güç ithalatı ve mültecilerin gelişi nedeniyle Avrupa ülkeleri olacağı tabir edildi.
“Dünya genelinde ülkeler, enflasyonist baskıları artıran, gerçek gelirleri ve harcamaları kısıtlayan ve toparlanmayı daha da yavaşlatan yüksek emtia fiyatlarından etkileniyor.” sözüne yer verilen raporda, büyümedeki yavaşlamanın savaşın bedeli olduğu belirtildi.
Raporda, yüksek besin ve güç fiyatları ile tedarik zincirindeki meşakkatlerin devam etmesinin enflasyonu evvelden öngörülenden daha yüksek düzeylere çıkarabileceğine işaret edilerek, “OECD’nin yeni iddiaları, savaşın Almanya, İngiltere ve ABD’de 40 yılın en yüksek düzeylerine ulaşan enflasyon üzerindeki büyük ve global tesirini gösteriyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Tedarik zincirinin zayıflaması, emtia fiyatlarındaki baskılar ve artan faiz oranları tesirinin 2023 boyunca hissedileceğine işaret edilen raporda, yıl sonunda çekirdek enflasyonun birçok büyük iktisatta merkez bankası maksatlarına yakın yahut bunun üzerinde olacağı kaydedildi.
Raporda, OECD’nin 2022 ve 2023 yıllarına ait ekonomik büyüme öngörülerine yer verildi.
Önceki “Aralık 2021” raporunda yüzde 4,5 olarak açıklanan 2022 global ekonomik büyüme kestirimi son raporda, yüzde 3’e indirildi. Büyüme varsayımı 2023 için de yüzde 2,8 olarak açıkladı.
Aralıkta bu yıl için yüzde 3,3 olarak açıklanan Türkiye iktisadına yönelik büyüme iddiası ise bugün yayımlanan raporda yüzde 3,7’ye yükseltildi.
Türkiye iktisadının 2023’e ait büyüme varsayımı de yüzde 3 oldu.
Raporda, Türkiye’de enflasyonun bu yıl yüzde 72,3, gelecek yıl yüzde 35,1 olacağı, işsizlik oranının bu yıl ve gelecek yıl yüzde 11,8 düzeyinde gerçekleşeceği öngörüldü.
