Gıda Güvenliği Günü’nde TMMOB’ye bağlı, Besin, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odalarının İzmir ve Ege Bölge Şubelerince ortaklaşa düzenlenen panelde konuşan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, tarım dalında planlama temelli, üretimi yönlendirici ve teşvik edici gerçek siyasetlerle üreticinin emeğinin karşılığını lakin alabileceğini ve tüketicinin de kâfi, sağlıklı, inançlı, yerli, yerelde ve vaktinde ucuz besinle buluşabileceğini söyledi.
Bornova Kültür Merkezinde gerçekleşen panelde Sındır, “Anadolu’nun kadim topraklarında üretim yapan çiftçilerimize sesleniyorum; bize katılın, Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde aydınlık ve refah yarınları birlikte inşa edelim” dedi.
“İKTİDARIN BASİRETSİZ, VURDUMDUYMAZ, RANT ODAKLI SİYASETLERİ TARIMI BİTİRDİ”
‘Gıda Güvenliğinde Devlet Politikaları’ başlığında sunum yapan, vatandaşların kâfi ölçüde, inançlı besine erişmesinin temel bir insan hakkı olduğunu söyleyen Sındır, “gıdalarda olabilecek fizikî, kimyasal, biyolojik ve her türlü ziyanların bertaraf edilmesi manasını taşıyan ‘gıda güvenliğinin’ sağlanabilmesi için iktidar bugüne kadar kâfi önlemleri almadı, alamadı. Bu durum da maalesef beslenme sıkıntılarını derinleştirdi ve inançlı besin teminini her geçen gün zorlaştırdı. Bugün Türkiye’yi yöneten siyasal iktidar vatandaşlarımızın, sağlıklı ve istikrarlı bir etrafta yaşama hakkını koruyamıyor. BESİN, tarladan yahut ahırdan/kümesten sofraya iletilen tüm besin hususlarını içermekte ve Tarım ve Orman Bakanlığınca yalnızca 7000 civarında denetim görevlisiyle lakin denetlenebilmektedir. 2019 yılında Türkiye’de yer alan 688 bin 159 besin işletmesine yılda bir sefer bile gidilemediğini görüyoruz. Maalesef, iktidarın basiretsiz, vurdumduymaz, rant odaklı siyasetleri tarım dalını tüm bileşenleriyle birlikte bitirdi. Türkiye’de besin güvenliğimiz ne yazık ki tehdit altında” dedi.
“SAĞLIKLI, İNANÇLI VE UCUZ GIDA”
Doğru tarım siyasetleriyle sağlıklı besine erişilebileceğini söz ederek kelamlarına devam eden Milletvekili Sındır, “tarımsal üretimde kâfi ve yanlışsız siyasetlerle üretim yaparsanız, üretimde devamlılığı sağlayacak desteklemeleri yerine getirirseniz, çiftçilerimizin uygulayacağı ilaç ve kimyasal gübreyi kontrol altına alırsanız ve inançlı gıdayı teşvik edici siyasetleri hayata geçirirseniz üreticilerimizin emeğinin karşılığını alacağı, tüketicilerimizi sağlıklı, inançlı ve ucuz besine ulaşabileceği bir ortam yaratırsınız. Meralarımızı emel dışı sanayi kuruluşlarına, sanayi bölgelerine, madencilik faaliyetlerine, güç üretim tesislerine feda etmez, mera hayvancılığını yaygınlaştırsanız vatandaşlarımıza daha sağlıklı hayvansal besine erişim imkanı sağlarsınız. Ticarileştirilen ithal, hibrid, kısır, niteliksiz ancak tescilli tohumların kullanımını teşvik yerine lokal ve cet tohum çeşitlerimizin yaygınlaştırılmasını ve kullanımını sağlarsanız yurttaşlarımızı sağlıklı besinle buluşturabilirsiniz. Organik tarıma kâfi takviyeleri, hibeleri sağlar üretim alanlarını artırır, üretici sayısının fazlalaşmasını sağlarsanız halkımıza inançlı besin tüketmesine imkan verirsiniz. Maalesef Türkiye’de bunlar yapılmıyor, besin güvenliği iktidar eliyle yok ediliyor” dedi.
“BİZE KATILIN!”
CHP iktidarında uygulayacakları tarım siyasetlerinden kesitler sunan Sındır, kelamlarını söyle sonlandırdı: “iktidarımızda üretim dışında kalan 35 Milyon dönüm verimli araziyi yine ekilir, biçilir, üretim yapılır hale getireceğiz. Tarım Kanununun amir kararını yerine getirecek, Tarıma Takviye Ölçüsünü GSMH’nin en az yüzde biri seviyesine taşıyacağız. Bugüne kadar kanunda belirtilen desteklemenin yarısını bile vermeyen AKP iktidarının yarattığı tahribatı en kısa vakitte Türk tarımından söküp atacağız. Üreticinin gelir seviyesini, toplumsal refahını arttıracak, tarım eserlerimizde dünyada yine kelam sahibi olacağız. Üretici örgütlenmelerini teşvik edecek, tarım eserlerimizin iç ve dış pazar stratejilerini belirleyecek, satış ve pazarlama sistemlerini oluşturacağız. Besin ve tarım eser piyasalarının denetim ve kontrollerini yapacak, piyasaların regülasyonlarını sağlayacağız. Desteklemeleri kirli siyasetin, seçim siyasetlerinin bir aracı olarak kullanılmasına asla müsaade vermeyeceğiz. İstikrarlı, istikrarlı, coğrafik ve iklimsel özellikleri dikkate alan üretim planlarını yaşama geçireceğiz. Bilimin ışığında üretimde verimlilik artışını sağlayacak, eser kalitelerini yükselteceğiz. Rekabet Kurulu’nu, Besin ve Ziraî Eser Piyasalarını İzleme ve Kıymetlendirme Komitesi’ni tekrar işler hale getireceğiz. Anadolu’nun kadim topraklarında üretim yapan çiftçilerimize sesleniyorum; bize katılın, Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde aydınlık ve refah dolu yarınları birlikte inşa edelim.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
