Yaşları, yaşadıkları kentler, hayatları farklı olsa da 4 kadını benzer kılan şey başarıları. Kimisi mutfak masasında başladığı hobisini işe çevirdi kimisi elinden alınan eğitim hayatına yıllar sonra tekrar adım attı…
HABER MERKEZİ
Kadınların değiştiremeyeceği, başaramayacağı ve aşamayacağı engel yok. Gülenber Gürkan, Aylin Palaoğlu, Ayşe Kaplan, Hülya Çağan… Farklı kentlerde, farklı hayatlara sahip 4 kadının hikâyeleri birbirine benzer: Toplumun kendilerine biçtiği rolü reddedip hayallerinin peşinden gitmek.
Konya’nın Beyşehir ilçesinde yaşayan 58 yaşındaki Ayşe Kaplan 5’inci sınıfa giderken babası tarafından “Kız çocukları okumaz” denilerek okuldan alındı. Eğitim hayatı bitirilen Kaplan’ın içinde en çok ukde kalan şey ‘okumak’ oldu. Ancak Kaplan, uzun yıllardır hayalini kurduğu lise diplomasına 58 yaşında kavuştu. Açık liseden mezun olmaya hak kazanan 3 çocuk annesi Kaplan, mezuniyet mutluluğunu cübbe giyip havaya kep atarak yaşadı.
Hedefi üniversite okuyup optisyen olmak olan Kaplan, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı: “Eşim bir gün habersiz bir şekilde, ‘Ayşe seni okula kaydettirdim’ sözleriyle sürpriz yaparak açık öğrenime beni kaydetmiş. Önce ‘çocuk muyum ben?’ dedim. Şimdi ise ailemin de desteğiyle diplomama kavuştum. Üniversite sınavına gireceğim, Hedefim optisyenlik, okuyup gözlük dükkânı açmak. Okumanın yaşı yok. Torunlarıma da bırakacağım çok güzel bir hatıra olacak, bu anlamda onlara çok güzel bir örnek teşkil edeceğimi düşünüyorum. Bu şekilde onların motivasyonunda benim onlara örnek olup yollarında daha iyi ilerleyeceğini düşünerek bu işe başladım.”
Başka bir başarı hikâyesi de Kırıkkale’de yaşayan 37 yaşındaki Hülya Çağan’a ait. Çağan’ın da Ayşe Kaplanla benzer bir hikâyesi var. Çağan, 2001 yılında mezun olduktan sonra çeşitli nedenlerle üniversite sınavına hazırlanamadı. Ancak hiçbir zaman da üniversite hayalinden vazgeçmedi. Bu sene Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) giren Çağan, Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği Bölümü’ne yerleşti. 20 yıllık hayalini gerçekleştiren Çağan, “3 çocuğumla beraber dirsek çürüttüm” dedi ve ekledi: “Üniversite hayalim her an benimle birlikteydi. Yıllar içerisinde çok istedim ama çocuklarım çok küçüktü. Çocuklar büyüdükten sonra onlar da benim hayalimi destekledi. Onlara, ‘ben yapamadım siz yapın’ değil, ‘ben yaptım siz daha iyisini yaparsınız’ demek için onlarla beraber dirsek çürütmeye başladım. Beraber çalıştık, bana çok destek oldular. Hep beraber bir yola girdik.”
HOBİLERİ İŞİ OLDU
46 yaşındaki Gülenber Gürkan ve 38 yaşındaki Aylin Palaoğlu, komşuydular şimdi ise ortak oldular. Elazığ’da yaşayan bu iki kadın çevrelerinde gördükleri magnet işini “Biz de yapabiliriz” diyerek evlerine taşıdı. Mutfakta çay sohbetleriyle başladıkları magnet işini sevdiler, kendilerini geliştirdiler ve apartmanın bodrum katını atölyeye çevirip 4 yılda binlerce magnet yaptılar. Gürkan ve Palaoğlu, ürünlerini şehir dışında pazarlayabilmeyi hedefliyor.
Gürkan, komşularının desteğinin en büyük motive kaynağı olduğunu kaydederek “Önce evimin mutfağında başladım. Mutfağım taştı, balkona geçtim. Komşularımızın da fikriyle bütün malzemeleri bodruma taşıdık. Ürünler bütçemize ve ekonomimize destek oldu” diyor.
Neden BirGün?
Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.
Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.
Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün BirGün’e Abone Ol.
BirGün; seninle güçlü, seninle özgür!
BirGün’e Destek Ol
