Uygun Parti Genel Lider Yardımcısı Erhan Usta, “128 milyar dolara ne oldu?” tartışmalarına ait, “Merkez Bankası’ndan hâlâ rastgele bir açıklama yok. Bu sıkıntı gayri hukuksaldır. İleri Merkez Bankaları’nın uygulamalarına karşıttır, bu finansal bir skandaldır, finansal bir soygundur. Bu paranın piyasaya aktarılış stili hiçbir halde tüzel değildir” dedi.
Usta, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Merkez Bankası’nın faizleri düşürmemesini eleştirdi. ANKA’da yer alan habere nazaran, Usta, hükûmetin faizlerin düşürülmesini sağlayacak ortamı hazırlama misyonu olduğuna dikkat çekerek, “Hükümet şuurlu bir halde projektörleri Merkez Bankası’nın üzerine tutarak güya bütün olup bitenden, iktisattaki bu berbat gidişatın temel sorumlusu Merkez Bankasıymış üzere bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bu yanlış bir algıdır” diye konuştu.
Usta, şunları söyledi:
“Hükûmet şuurlu bir formda projektörleri Merkez Bankası’nın üzerine tutarak güya bütün olup bitenden, iktisattaki bu berbat gidişatın temel sorumlusu Merkez Bankasıymış üzere bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bu yanlış bir algıdır. 22 Mart’ta lider değişmeden evvel faizler yüzde 19 artırılmıştı, kur 7’nin bile altına gelmişti. Artık Faiz birebir kur 8,10. O vakit şunu soruyoruz, Türkiye bu işten ne kazandı? Bu Merkez Bankası Lideri değişikliği neden yapıldı? Lider değişikliğinin temelinde ekonomik hususların olmadığı, yüksek faizin olmadığı öbür bir şey olduğu hususu ortaya çıkıyor. Bu öbür şey de evvelki lider 128 milyar dolara ne olduğu konusunu araştırmaya başladığı için misyondan uzaklaştırılmıştır.
AK Parti cenahından 128 milyar dolara ne oldu sorusuna çelişkili yanıtlar geliyor. Salgında kullandık denildi, yerinde duruyor denildi, diğer bir yetkili kasada dedi. Bu tabirler itimadı daha fazla zedeliyor. Merkez Bankası tablolarının hangisine bakarsanız bakın kasada bu türlü bir paranın olmadığı net bir biçimde gözükmektedir. Bunu inkardan vazgeçtiler kasada bu türlü bir paranın olmadığı, rezervlerin sıfır olduğu ortaya çıktı. Artık bilerek işi bulandırmaya yönelik ya da kara cehalet kaynaklı birtakım açıklamalar yapılıyor. Nurettin Canikli 20 tweet yazmış ama bu sorunun yanıtı o 20 tweette yok. Bizim sorumuz temelde 128 milyar dolarlık rezerv erimesi nasıl gerçekleşmiştir? Merkez Bankasının hangi sistemlerle para verdiği belirlidir. Bu araçların hiçbirini kullanmadan bakıyorsunuz Merkez Bankasının kasasındaki para azalmış. Bir Ak Parti yetkilisinden enteresan bir tweet geldi 128 milyarı hala kavrayamamış ki, onu milyar TL olarak alıyor, bu kara cehalet örneğidir. Bununla gidiyor, toplumsal muhafaza kalkanı çerçevesinde yapılan harcamaları ilişkilendiriyor. İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yapılmış harcamalarla, 128 milyar doları ilişkilendiren bir beyanat geliyor.
Merkez Bankasından hala rastgele bir açıklama yok. Bu sıkıntı gayri hukuksaldır. İleri merkez bankalarının uygulamalarına terstir, bu finansal bir skandaldır, finansal bir soygundur. Bu paranın piyasaya aktarılış stili hiçbir biçimde hukuksal değildir. Eksilmiş ama nasıl eksildiği konusunda hiçbir fikrimiz yok. İşin adliyeyi yahut kontrol ünitelerini ilgilendiren bir boyutu vardır. Mevzunun ikinci boyutu ekonomiyi etkilemektedir, iktisat son derece kırılgan hale gelmiştir. Bunun topluma çok ağır bir bedeli olmuştur. Artık şu soruyu soruyoruz bu parayı yerine nasıl koyacaksınız? Yıllarca bu parayı biriktirme imkânınız yoktur.
Başka bir konuda faiz sebep, enflasyon sonuçtur diye dünyada hiç kimsenin üretmediği bir teoriyi kanıtlamak gayesiyle bu ülkenin rezervleri kullanılmıştır. En sonunda kanıtlanamamıştır. Faiz madem sebepse 19’u indir, enflasyon düşsün, niçin tutuyorsunuz. Bu teorinin geçersiz olduğu aşikardır lakin bir kuru inat uğruna, bir macera uğruna bu ülkenin kaynakları harcanmıştır. 128 milyar dolar Türk milletinin alın teridir. Bütün bir toplumun üretip ihraç ettiği eserlerden elde edilmiş bir gelirdir. Devletin KİT’lerinin yabancılara satılmasından elde edilen döviz gelirleridir 128 milyar dolar. Özel bölüm firmalarımızın, insanlarımızın dişiyle tırnağıyla kazandığı, kurduğu fabrikaların, bankaların, sigortacılık şirketlerin yabancılara satılmasıyla, topraklarımızın, yerlerimizin, yerlerimizin yabancılara satılmasıyla elde edilmiş gelirlerden oluşan bir ölçüdür. Münasebetiyle Türk milletinin geçmişiyle birlikte bu çeşit kazanımlarını bu biçimde heba edildiğini görüyoruz.
Bu siyasetin mevzusudur. Türk milletinin geçmişten beri alın teri ile birikmiş bir ölçünün bu halde çarçur edilmesi elbette siyasetin bahsidir. Gerçek dürüst bir açıklama yoktur bu açıklamayı biz bekliyoruz. Canikli, devletin kayıtlarında belirlidir diyor, hangi kayıtlar o kayıtları bizimle paylaşsınlar. Mevzuyu bilenlerin sustuğu bir ortamı yaşıyoruz, mevzuyu bilmeyenlerin ortalığı bulandırdığı bir ortamı yaşıyoruz. Merkez Bankası’ndan, Hazine ve Maliye Bakanı’ndan ve Sayın Cumhurbaşkanından bu mevzu ile ilgili açıklama bekliyoruz. Sayın Berat Albayrak ortalıktan kaybolmakla sorumluluktan kurtulamaz. Buna ait açıklamalar yapmasını kendisinden bekliyoruz.”
