Wallnor, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik konusu ve Türkiye’nin tavrına ait bir köşe yazısı kaleme aldı.
İsveç’in yeni ve istikrarlı bir hükümete gereksinimi olduğunu vurgulayan Wallnor, köşe yazısında, “Sosyal Demokrat hükümet, gelecek haftaki bütçe oylamasında Kakabaveh mutabakatının artık geçerli olmadığını ve Türkiye’ye silah ihracatının tekrar başlayacağını da açıklamalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Wallnor, Toplumsal Demokrat Partinin, Magdalena Andersson’un Başbakan seçilmesindeki ön şartının bağımsız milletvekili Amineh Kakabaveh ile yaptığı “anlaşma” olduğunu belirterek, şu tabirleri kullandı:
“İsveç Parlamentosu, gelen yeni kaos haberleriyle her geçen gün daha da utanç verici hale geliyor. Hasebiyle, solcu bir yırtıcı milletvekilinin tüm NATO sürecini rehin aldığı bir pozisyondayız. Bu sefer Kakabaveh, hükümetin ek bütçe yasa tasarısının Meclisten geçmesinin kuralı olarak Türkiye’ye karşı fiili silah ambargosunu sürdürmesini talep ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve İsveçli seçmenlerin de bu yaklaşıma ait görüşleri olması büsbütün anlaşılabilir bir durumdur. Bu mutabakatın sonlandırılmasının sorumluluğu büsbütün Toplumsal Demokrat hükümetine düşüyor.”
İsveç hükümeti, terör örgütü YPG/PKK denetimindeki bölgeye operasyon düzenlediği için ekim 2019’dan beri Türkiye’ye yönelik silah ambargosu uyguluyor.
Türk hükümeti, İsveç’ten uyguladığı silah ambargosunu kaldırmasını ve PKK/PYD’ye verdiği silah ve ekipman takviyesini sonlandırmasını talep ediyor.
SOSYAL DEMOKRAT PARTİ İLE KAKABAVEH ORTASINDA İMZALANAN ANLAŞMA
İsveç’te geçen yıl Toplumsal Demokrat Partili Andersson, istifa ederek vazifesi bırakan Stefan Löfven tarafından başbakanlık için önerilmişti.
349 milletvekilinin bulunduğu Mecliste hükümeti kurmak için 175 milletvekiline muhtaçlığı olan Andersson, bağımsız milletvekili Amineh Kakabaveh’in takviyesini alarak 1 oy farkla 24 Kasım 2021’de başbakan seçilmişti.
Bu oy karşılığında Toplumsal Demokrat Parti ile Kakabaveh ortasında YPG/PKK’ya dayanak olunması için muahede imzalanmıştı.
