Tabu olarak görülen bu problemler boşanmalara yol açabiliyor!
Psikolojik ve fizikî meseleler, gelenekler, ilaçlar, yetiştirilme biçimi, çiftler ortası sorunlar… Toplumumuzda tedavi için tabibe gitmeye çekinilen, hatta pek çok kişinin kendisine bile itiraf etmeyerek çıkmaza girebildiği cinsel meseleler, boşanmalara da yol açabiliyor. Cinsel fonksiyon bozuklukları tedavisi yürüten Acıbadem Fulya Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Selcen Bahadır, tabibe danışmaktan en çok çekinilen mevzulardan birinin cinsel problemler olduğunu belirterek “Biz cinsel sıhhatle ilgilenen uzmanlar gerçek cinsel terapi teknikleri ile bireylere yarar sağlamaya çalışıyoruz. Hem bayandan hem erkekten detaylı hikaye aldıktan sonra; altta yatan nedenler hormonal yahut biyolojik ise medikal tedavi uyguluyoruz. Bu nedenlerden kaynaklanmıyorsa da cinsel terapi teknikleri ile sorunu çözebiliyoruz” diyor. Partner iştiraki ile yapılan tedavilerin daha başarılı olduğunu, buna rağmen partneri olmayan bireylerin terapilerini ferdî olarak da yapabildiklerini belirten Dr. Selcen Bahadır, ülkemizde yaşanan cinsel sıkıntılar ve tedavilerine ait açıklamalar yaptı, kıymetli ihtarlar ve tekliflerde bulundu.
Günümüzde hala birçok toplumda tabu olarak görülen cinsellik, birden fazla kişi için utanıp çekinilen, hatta tabibe bile danışmaktan kaçınılan bir bahis. Cinsel fonksiyon bozuklukları tedavisi yürüten Acıbadem Fulya Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Selcen Bahadır, cinsel sıkıntılar yaşayanların tabibe başvurmaktan çekinerek, çoğunlukla internetten deva aradıklarını, bu nedenle basitçe çözülebilecek bir sorunu bile işin içinden çıkılmaz noktalara götürebildiklerini vurguluyor. Son yıllarda bilhassa bayanlarda ‘cinsel isteksizliğin’ giderek öne çıktığını belirten Dr. Selcen Bahadır “Kadınlarda en sık görülen cinsel fonksiyon bozukluğu; cinsel istek ve buna bağlı uyarılma sıkıntılarıdır. Bu meseleler; bayanın daima yahut tekrarlayıcı bir halde cinsel aktiflikte bulunma isteğinin az olması yahut hiç olmaması durumu olarak tanımlanırken, teşhis koyabilmek için kişinin bu durumla ilgili bir külfet duyması da gerekmektedir. Kimi kaynaklar yüzde 50 oranında bayanın cinsel istek ve uyarılma bozukluğu yaşadığını bildirmiştir. Öte yandan ülkemizde kliniklerimize müracaat oranı bu yoğunlukta değildir. Zira cinsellik hala tabu olarak görülen ve çekinilen bir konudur” diyor.
Kadınlarda bu sorun giderek artıyor
Kadınlarda cinsel istek bozukluğunun nedenlerinin; biyopsikososyal olarak incelendiğini belirten Dr. Selcen Bahadır, bu sorunun altında en çok ruhsal ve sosyolojik nedenlerin yattığına dikkat çekerek şöyle konuşuyor: “Depresyon, telaş bozukluğu üzere nedenler ve buna yönelik kullanılan ilaçlar sıkıntıları başlatabilirken; cinselliğe dair olumsuz inanışlar, öz itimat eksikliği, romantik ilgiye ve eşe dair olumsuz tavırlar, duygusal yakınlığın azalması, evlilik çatışmaları, bayanın gebelik, emzirme yahut menopoz üzere devirlerinin hormonal farklılıkları, cinsel taciz yahut travma hikayesi ve cinselliği eşe karşı yerine getirilmesi gereken bir misyon yahut yalnızca üremeye yardımcı bir araç olarak görmesi, yeniden üreme çağında birtakım hormonal problemler ve kullanılan ilaçlar da cinsel isteksizlik olarak karşımıza çıkabiliyor. Öte yandan bayanın mesken ile ilgili ve varsa çocuklar ile ilgili sorumlulukları, ekonomik korkular da cinsel isteksizliğe yol açabilen faktörler ortasında değerli bir rol oynuyor. Münasebetiyle bayandan detaylı bir medikal, ruhsal ve cinsel hikaye almak tedaviden evvel yapılması gereken en kıymetli husustur.”
Erkekler de tabibe müracaata çekiniyor
Özellikle ataerkil yapıdaki toplumlarda erkeklerin her vakit cinselliğe hazır olarak görülmelerinin, erkekler üzerinde de kimi performans sıkıntıları yaratabildiğini belirten Dr. Selcen Bahadır “Erkekler de cinsel meseleler nedeniyle tabibe başvurmaya çekiniyor. Müracaatlarda en sık karşılaştığımız meseleler; ereksiyon yahut boşalma meseleleri oluyor. Ereksiyon yahut boşalma sorunu yaşayan bir erkeğin öncelikle şikayetinin ne olduğu ve altta yatan bir istek sorunu olup olmadığının detaylı olarak sorgulanması gerekiyor. Yetersiz yahut yanlış cinsel bilgi, altta yatan ruhsal problemler, evlilik çatışmaları, ekonomik problemler yahut ağır iş yükü üzere birçok faktör erkek cinsel istek azlığının altında yer alan nedenlerden olabiliyor. Erkeklerde de tedavi için cinsel istek bozukluğu kıymetlendirilmesi biyopsikososyal model üzerinden yapılıyor. Erkeğin yaşı, hormonal durumu ve yeniden kullandığı ilaçlar açısından kesinlikle kıymetlendirme yapmak gerekiyor” diyor.
Cinsel terapi ile kısa müddette muvaffakiyet sağlanabiliyor, ama!
Hem bayanda hem de erkekte detaylı hikaye aldıktan sonra altta yatan hormonal yahut biyolojik nedenler varlığında gereken medikal tedavinin uygulanması gerektiğini vurgulayan Dr. Selcen Bahadır, sorunun hormonal yahut biyolojik nedenlerden kaynaklanmadığının tespit edildiği noktada devreye cinsel terapinin girdiğini söylüyor. Dr. Selcen Bahadır cinsel terapi ile kısa müddette başarılı sonuçlar alabildiklerini belirterek “Biz cinsel sıhhatle ilgilenen uzmanlar gerçek cinsel terapi teknikleri ile bireylere yarar sağlamaya çalışmaktayız. Unutmayalım ki; her çift için gerçek olan bir cinsel istek seviyesi yahut cinsel alaka sıklığı yoktur. Bireyler bağlantı içinde değerlendirilmeli, partner iştiraki ile cinsel terapi uygulanmalıdır. Partner iştiraki ile yapılan tedavilerin daha başarılı olduğu bilinmekle birlikte, partneri olmayan bireylerin terapilerini ferdî olarak da yapabiliyoruz” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
