Aylin Rana Aydin
Kovid-19 salgınına karşın ihracatlarına devam eden Türk iş dünyası rekor kırmaya devam ediyor. Bu kapsamda iklimlendirme dalı de 2021 Mart ayında tüm vakitlerin ihracat rekorunu kırdı. Aylık bazda 547 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren dal, 2021 yıl sonunda 5 milyar dolarlık ihracat hedefliyor. Bölüm 2020 yılında yaklaşık 4.66 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmişti. Globalde büyümeyi hedefleyen iklimlendirme bölümünün yıldızı Kovid-19 salgınıyla birlikte parlarken, firmalar da bu devirde taze hava odaklı eserlere yöneldi. İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) İdare Heyeti Lideri Mehmet Şanal, iklimlendirme kesiminin son 10 yılda büyük etaplar kaydettiğini belirterek, Türkiye’ye iklimlendirme alanında milletlerarası yatırımcıların yatırım yaptığını söyledi. Şanal, bu yatırımların sebeplerini işgücü, mühendisliğin gelişmiş olması ve coğrafik pozisyon olarak sıraladı.
İstihdam artıyor
Her geçen yıl dalın iç pazarda istihdamının arttığını kaydeden Şanal, “Yapılan yatırımlar da bunu etkiliyor. Geçen yılı hariç tutarsak bölümün istihdamı her yıl yüzde 4-6 ortasında büyüyor” dedi. 2020 yılında dünya genelinde tüm dallarda küçülme meydana geldiğini belirten Şanal, şöyle anlattı: “İç pazardaki küçülmenin ihracatın artmasına tesiri var. Ama büsbütün buna bağlayamayız. Firmalar daha çok küresel pazarlara ulaşmak istiyor. İklimlendirme bölümü iç pazardan fazla küresel pazarlarda büyüyerek kendilerini geliştireceğinin farkında. Sırf iç pazarda faaliyetlerini sürdüren firmaların gelecekte var olmaları mümkün değil. Firmalarımız ihracata odaklanmış durumda.”
Taze hava odaklı
Kovid-19 salgınıyla birlikte iklimlendirme bölümünün de dikkat çektiğini anlatan Şanal, “Özellikle kapalı ortamlarda taze havanın kıymeti, iç hava kalitesinin kıymeti ön plana çıktı. Firmalarımız bu doğrultuda salgın sürecinde birtakım yeni eserler geliştirdi. Taze hava odaklı eserlere yöneldi. Böylelikle ihracatımız da haziran ayından itibaren toparlanmaya geçti” diye konuştu. Geçen yıl kesimin 209 ülkeye ihracat yaptığını belirten Şanal, ihracatın yüzde 54’ünün Avrupa Birliği’ne yapıldığını söyledi. İhracatın yüzde 35-40’ının yabancı sermayeli firmalar tarafından gerçekleştirildiğini tabir eden Şanal, Türkiye’de kesimin 35’i aşkın Ar-Ge merkezi bulunduğunun da altını çizdi. 2021 yılı içinde toplam 18 ülkeye dijital ticari heyet düzenleyeceklerini aktaran Şanal, bunun da ihracatın artması istikametinde firmaları destekleyeceğini belirtti.
‘Üretim merkezi haline geliriz’
Mehmet Şanal, şöyle konuştu: “İhracatta coğrafik pozisyon değerli lakin son devirde dünyada bir konteyner krizi yaşanıyor. Uzakdoğu’dan yapılan ithalatların lojistik maliyetleri 3 kat kadar artmış durumda. Örneğin, Uzakdoğu’dan bir konteyner Avrupa’ya 8-9 bin dolara giderken Türkiye’den bir TIR Avrupa’ya 2.500-3.500 euro seviyesinde sevk edilebiliyor. Bu hususta şuurlu bir çalışma yapılırsa Türkiye için önemli bir fırsat kelam konusu. Lojistik maliyetleri dikkate alınarak birçok eserde Türkiye’yi üretim merkezi haline getirme bahtımız var.”
Beş yıllık plan
Bölüm olarak 5 yıllık bir plan yaptıklarını söyleyen Şanal, “Strateji evrakımızı yayınladık. İhracat odaklı olarak belirleyip, geliştirdik. Bu doğrultuda 40 gaye ülke belirledik. Ar-Ge, inovasyon konusunda da hareket planları oluşturduk. İSİB bünyesinde pazar araştırmalarına yönelik raporların da hazırlanacağı ‘dış ticaret istihbarat merkezi’ de kurduk.”
