ABD’de güvencesiz çalıştırılan Kübalıların şimdi de adadaki ailelerine havale yapması engelleniyor. Biden’ın sürdürdüğü politikalar gereği Küba’ya uçuşlar kısıtlandığı için ailelerini görmelerine de izin verilmiyor.
ROSA MIRIAM ELIZALDE*
D’de yaşayan Kübalılar, Donald Trump’ın görevden ayrılmadan hemen önce uyguladığı ve Joe Biden’ın sürdürdüğü tek taraflı zorlayıcı önlemler nedeniyle adadaki ailelerine ve yakınlarına havale yapamıyor. Küba göçmeni 47 yaşındaki Virgen Elena Pupo, Washington DC’de sabahları ev temizliği yaparak ve akşamları bir ofiste çalışarak kazandığı ücreti ailesine ulaştırmak isteyen Kübalılardan biri. Küba’nın Holguin kentinde yaşayan ailesinden bin 246 mil uzaklıkta olan Pupo, Biden tarafından da sürdürülen politikalar gereği Küba’ya uçuşların kısıtlanması nedeniyle ailesini de ziyaret edemiyor.
ABD’de 3 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerinden bir hafta önce, 27 Ekim 2020 tarihinde Trump Küba’ya karşı son yaptırım kararını yayımladı. Trump, uluslararası para transferlerini düzenleyen Western Union’ın ülkedeki ana ortağı olan Kübalı finans kuruluşu Fincimex’i “Küba’da Yasaklılar Listesi”ne dahil etti. Bu karar, Küba’ya havale gönderme kanallarını kapattı ve Pupo’nun yaşlı ebeveynleri gibi birçok Kübalı yurtdışında yaşayan yakınlarından pandeminin ortasında herhangi bir havale alamadı.
İŞÇİLER AİLELERİNE ULAŞMA ÇABASINDA
Kübalı finans kuruluşu Fincimex, 27 Ağustos 2021 tarihinde bir açıklama yaptı. Kuruluş, üçüncü ülkelerden Küba’ya gelen havalelerin teslimatının, operasyonları yetkilendirecek bir kurum bulunamaması nedeniyle yapılamadığını açıkladı. ABD Hazine Bakanlığı’nın yaptırım listesinde yer alan bu kuruluş, uluslararası bankacılık sektörünün çarpıklığına da dikkat çekti. ABD’nin Küba’ya yapılan söz konusu havalelerle ilgili politikası tamamen bir mantık işleyişine aykırı. Bazı havaleler tüm dünyada koronavirüsten etkilenen ailelerin imdadına yetişti. Dünya Bankası’nın verilerine göre, düşük ve orta gelirli ülkelere geçen yıl 259 milyar doları bulan bir havale işlemleri gerçekleşti. Meksika’ya geçen yıla göre bu yılın ilk altı ayında yapılan havale miktarları yüzde 22 arttı. Dünya Bankası’nın üst düzey yöneticilerinden Michal Rutkowski, “Covid-19 halen dünya çapında aileleri mahvetmeye devam ederken, işçi dövizleri yoksullar ve savunmasızlar için kritik bir yaşam çizgisi sağlamaya devam ediyor” açıklaması yaptı.
ORTA AMERİKA’DA ETKİLERİ BÜYÜK
Güney Amerikalı yoksul göçmenlerin ailelerine gönderdikleri düzenli havaleler bölge ekonomilerinin çoğu için hayati önem taşıyor. Genellikle yılda sekiz defaya kadar küçük meblağlarda para gönderenler ve hatta yıl içinde kazandığından daha fazla parayı ailelerine göndermeye uğraşanlar, çalışan yoksullardır. Havaleler yıllardır Meksika’nın ana döviz kaynaklarından biri olurken Honduras, El Salvador ve Orta Amerika’daki diğer ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılasının da önemli bir kısmını oluşturdu. Peki, göçmenler bunu neden yapıyor? Neden fedakarlıkta bulunuyorlar ve kendi ülkelerine para gönderiyorlar? Anketler, muazzam makroekonomik etkiye sahip bu büyük dayanışma hareketinin, her şeyden önce aile kurumunu desteklemekle ilgili olduğunu söylüyor. Göçmenler, geride kalan ebeveynlerine, kardeşlerine, çocuklarına veya yeğenlerine bir sadakat sonucu yardım etmeye çalışıyor.
KÜBA’YA UÇUŞLAR TAMAMEN KISITLI
Araştırmacı Edel Fresneda Camacho, işçi dövizleri ve bunların Kübalı aileler üzerindeki etkileri üzerine 2006 yılında yaptığı bir çalışmada, ABD hükümetinin bu konuda Küba’ya dönük zorbalıklarını bir bir sıralamıştı. ABD ülkeye dönük 1990’larda ekonomik kuşatmasını pekiştirirken dönemin başkanı Bill Clinton, 1994’ten 1998 yılına dek insani koşullar harici ABD’den Küba’ya yapılan havaleleri yasakladı. Bir sonraki başkan George W. Bush, ABD’de yaşayan Kübalıların ülkeye ziyaretlerine de üç yılda bir izin vererek daha acımasız davrandı. Bugün ise Pupo gibi Kübalılar aile üyelerinin kendisinden herhangi bir yardım almadan pandemiyi atlatmasını ummak zorunda. Pupo, sevdiklerini ayakta tutmak için geceleri temizlediği ofisten sadece iki blok ötedeki Beyaz Saray’da, politika yapanlar arasında sağduyunun hâkim olmasını temenni ediyor.
*Küba Gazeteciler Birliği (UPEC) başkan yardımcısı
Peoples Dispatch’tenn çeviren BirGün Çeviri Kolektifi
Neden BirGün?
Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.
Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.
Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün BirGün’e Abone Ol.
BirGün; seninle güçlü, seninle özgür!
BirGün’e Destek Ol
