Limak Holding Kurucu Lideri Nihat Özdemir, yerli ve yabancı yatırımların, iş insanlarının iktisatta tek beklentisinin ‘istikrarın sağlanması’ olduğunu söyledi. ‘Faiz, yatırımın, iş beşerinin bir numaralı düşmanıdır’ diyen Özdemir, iş dünyasının beklentisinin uzun periyot dövizde stabilite, düşük enflasyon ve düşük faiz olduğunu kaydetti.
Geçen hafta, Limak Holding bünyesindeki Uludağ Elektrik Dağıtım’ın Kars’taki davet merkezinin yeni lokasyonunu hizmete açarken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özdemir, mevcut piyasa şartları ve yatırım ortamı ile salgın şartlarının tesirlerini kıymetlendirdi. Nihat Özdemir, şunları söyledi:
“Biz uzun periyot dövizde stabilite, enflasyonun düşük gitmesini, faizin düşmesini isteriz. Şayet döviz, enflasyon ve faiz biri birine paralel hareket ederse yalnız Türk iş insanı değil, yurt dışındaki iş insanı da Türkiye’ye yatırım gözüyle bakar. Bu üç ayağın rastgele biri fazla bir harekette bulunursa Türk iş insanını da rahatsız eder, yabancı yatırımcıyı da rahatsız eder. Onun için iktisatta stabiliteyi, yani bu üçünün istikrarını sağlamalıyız.”
‘Ekonomi gereği değil’
15 Nisan PPK toplantısında bir faiz artışı ya da düşüşü beklemediğini anlatan Özdemir, mevcut durumun korunarak, kurdaki düşüşle stabilitenin yakalanmasının sağlanacağını söyledi. Nihat Özdemir, “Dolar kuru 7.20’ye kadar düşmüştü. Artık 8.20 düzeyinde. Ben Türkiye’de yaşanan bu 7.20’den sonraki döviz yüksekliğinin iktisadın gereği olarak değil, ruhsal olarak yabancı yatırımcının Türkiye’nin borsasından çıkmak için gösterdiği efora bağlıyorum” dedi.
Döviz gelirli yatırım
Özdemir, dövizdeki hareketin bilhassa finansman ve gelir istikrarı açısından olumsuz tesirleri olduğunu anlatırken şöyle konuştu:
“Bizim finansmanlarımızın kıymetli bir kısmı dövize dayalı. Lakin dövize dayalı yatırımların belirli bir kısmının geliri de döviz. Havayolu, otoyollar, yapacağımız Çanakkale Köprüsü… Bunlarda eza yok. Yaptığımız hidrolik santraller, güneş güçleri, rüzgarlar ve jeotermal güçler de YEKDEM’den (Yenilenebilir Güç Kaynakları Destekleme Mekanizması) ötürü gelirlerimiz dövize bağlı, bir sorun yok. Lakin o denli yatırımlarımız var ki, yabancı para ve finansman yapmışız, gelirimiz Türk Lirası’na bağlı. Mesela doğal gaz yatırımımız, kömür santrali yatırımımız, güç dağıtımları. Olağan dövizdeki bu oynama, finansmanları geri ödemede birtakım açıklar olmasına sebep oluyor. Bankalarımız bunları, herkesin durumunu görüyorlar, bu yeni kaidelere nazaran, ödeme planlarını revize ederek yollara devam ediyoruz. Yabancı bankalar da bunu görüyorlar.”
‘Bekleyen yatırımlar’
Mevcut ortam nedeniyle birtakım yatırımları konusunda kendilerinin de beklemede olduğunu anlatan Nihat Özdemir, “Bizim de yapacağımız birtakım büyütme, genişletme yatırımları var. Şu anda bekliyoruz, ortamın biraz stabil hale gelmesi konusunda bekleme durumunda olduğumuz yatırım çeşitleri var” dedi.
Pandemi öncesi, 2019 yılının Türkiye’de pek çok dalda yeterli geçen yıllardan biri olduğunu hatırlatan Özdemir, mevcutta ise tüm dünyanın koronavirüs salgının tesiri altında olduğunu tabir etti. Özdemir, “Dünyanın bu pandemiden çıkışını ben 2023’te görüyorum. Yani 2019 sayılarını lakin yakalayacağımızı düşünüyorum” diye konuştu.
‘Biden ile bağlantılar daha âlâ olacak’
Tüm dünyada değerli bir sorunun ise ‘nakliye krizi’ olduğuna dikkat çeken Nihat Özdemir, dünya ticaretinde kıymetli bir yer alan deniz ticaretinde hem artan maliyetler, hem de gemi ve konteyner eksikliğinin bir mühlet daha devam edeceğini öngördüklerini söyledi.
Türkiye’nin yeni ABD idaresiyle ilgilerinin geleceğini de kıymetlendiren Özdemir, “Daha uygun olacak. ABD’nin yeni lideri Joe Biden periyodu ile Türkiye’nin ben çok daha uygun anlaşacağına inanıyorum” dedi.
