Dünya Etraf Haftası kapsamında yaptığı açıklamada Escarus Genel Müdür Yardımcısı Ece Sevin, “Sürdürülebilir bir dünya için tüketim kalemlerimizin farkına varmalı, tercih hakkımızı kullanmalı ve gereksinimimiz kadar tükettiğimize emin olmalıyız. Zira her seçimimizin bir çevresel ayak izi var. Bugün, global arenada artan taahhüt ve düzenlemelerle tüm kesimlerde ESG alanında kapasite geliştirme ve yatırım planlarının sürat kazanmasını çok olumlu buluyoruz. Net Sıfır Emisyon maksatları için çok kritik bir etaba girdik. Her alanda, her şirkette yapılacak çok iş var” dedi.
1974’ten beri milyonlarca insan tarafından kutlanan Dünya Etraf Haftası “Tek Bir Dünya (#OnlyOneEarth)” sloganı ile etrafın korunması konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Dünya Etraf Haftası 2022 yılında İsveç’in mesken sahipliğinde ve bu gezegenin bizim tek konutumuz olduğu vurgusunu koruyarak “Sürdürülebilir ve Tabiatla Ahenk İçinde Yaşamak” teması ile gerçekleştiriliyor. Bu tema çerçevesinde sürdürülebilir, tabiat ile uyumlu, daha pak, daha yeşil hayat alışkanlıklarının benimsenmesi hedefleniyor. Bu yıla kadar Dünya Etraf Günü olarak kutlanan 5 Haziran tarihi, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ne nazaran; her yıl 5 – 12 Haziran tarihlerini kapsayacak formda “Türkiye Etraf Haftası” olarak kutlanmaya başlıyor. Bu özel haftanın teması ise her sene Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belirlenmeye devam edecek.
“Küçük seçimler milyonlarca insan tarafından tekrarlandığında dünyayı değiştirebilir”
Escarus (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş.) Genel Müdür Yardımcısı Ece Sevin, Etraf Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, “Üzerinde çok düşünmeden daima tekrar ettiğimiz alışkanlıklarımızın, küçük seçimlerimizin bile aslında ne kadar büyük bir güce sahip olduğunun farkına varmak gerekiyor. Herkesin gelişebileceği daha sürdürülebilir ve adil bir dünyaya ilerleyebilmemiz için gereken dönüştürücü çevresel değişikliği lakin büyük bir toplumsal davranış değişikliğinin yaratacağını artık biliyoruz. Sürdürülebilir bir dünya ve çocuklarımıza bırakacağımız hoş bir gelecek için tüketim kalemlerimizin farkına varmalı, tercih hakkımızı kullanmalı ve muhtaçlığımız kadar tükettiğimize emin olmalıyız. Zira yediğimiz yemekten ulaşıma, kullandığımız su ve elektrikten satın aldığımız eserlere kadar her hareketimizin bir çevresel ayak izi var. Ferdi karbon ayak izimiz, elektrik ve yakıt tüketimimizden kaynaklanan direkt salımlar ve kullandığımız eserlerin tüm hayat döngüsünden kaynaklanan dolaylı salımların bütünü olduğu için tüketim tercihlerimiz de değerli bir dönüştürücü güce sahip. Zira biz daha sürdürülebilir olanı talep edersek arz da o istikamette gelişecektir” dedi.
“Net Sıfır Emisyon amaçları için çok kritik bir etaba girdik”
Escarus olarak yeşil ekonomik dönüşüme somut katkı verdiklerinin altını çizen Sevin: “İnsanlığın ve gezegenimizin geleceği için tüm ferdî faaliyetlerimizde ve iş modellerimizde etraf, toplum ve ekonomik büyümeyi bir ortada gözeten bir yaklaşıma muhtaçlık var. 11 yıl evvel, TSKB’nin çok uzun yıllara dayanan kalkınma ve sürdürebilirlik tecrübesinden güç alarak çıktığımız yolda en değerli odağımız uzmanlığımızı üretenlerle buluşturup ortak etkimizi müspet istikamette büyütmek oldu. Bugün, global arenada artan taahhüt ve düzenlemelerle tüm kesimlerde ESG alanında kapasite geliştirme ve yatırım planlarının sürat kazanmasını çok olumlu buluyoruz. Net Sıfır Emisyon maksatları için çok kritik bir etaba girdik. Her alanda, her şirkette yapılacak çok iş var. Biz de müşterilerimizin sürdürülebilir kalkınma prensiplerine uygun projelerinde ve dönüşüm yatırımlarında ehil ve muteber bir tahlil ortağı olarak azamî katkı sunmaya devam edeceğiz.”
“Tek bir dünyamız var ve burada tüm canlılar birbirleri ile direkt yahut dolaylı alaka içinde”
Ece Sevin; tüketim alışkanlıklarının iklim değişikliği ile direkt bağlantılı olduğunu belirterek kelamlarına şöyle devam etti: “Bilim beşerlerine nazaran son yıllarda iklim değişikliği nedeniyle artan sıcak hava dalgaları, Avustralya’daki Büyük Bariyer Resifi’ndeki mercanların geniş tahribatına yol açtı. Mercan resifleri, milyonlarca insanın geçim kaynağı balıklar ve başka deniz canlıları için ömür alanı olmasının yanı sıra büyük dalgalara, fırtınalara ve sellere karşı set çekerek kıyıların korunmasına katkıda bulunuyor. Uzaydan görülebilen tek canlı olarak bilinen Büyük Bariyer Resifi, yaklaşık 2 bin endemik balık tipini barındırıyor ve 70 bin şahsa iş imkânı sağlıyor. Dünyada tüm canlıların birbirleri ile direkt yahut dolaylı alakası var. Çok ince çizgilerle çizilmiş doğal istikrarın bozulması durumunda, zincirleme ve çok süratli tepkiler meydana geliyor, beşerler da kaçınılmaz olarak etkileniyor. Bu nedenle yalnızca yakın etrafımızdaki canlıların değil, tüm canlıların dünya için değer taşıdığının farkına varmalıyız.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
