Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Lideri Jak Eskinazi, yaptığı yazılı açıklamada, Biden’in tarihi gerçeklerle bağdaşmayan, hukuksal temelden mahrum açıklamalarının, Türkiye ile ABD ortasında belirlenen büyük gayelerin gerçekleşmesinin ötelenmesine yol açabileceğini belirtti.
“ABD evvel kendi tarihine baksın.” tabirini kullanan Eskinazi, Türkiye’nin 1981’de bu süreçten ziyan görmediği üzere bu sefer de ziyan görmeyeceğini vurguladı.
Eskinazi, ihracatçılar olarak tarihi olayların tarihçilerin değerlendirmesine bırakılmasını düşündüklerini belirterek, “Soykırım tezi, aziz milletimize atılmış büyük bir iftiradır.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin, kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” prensibiyle hareket ettiğini bildiren Eskinazi, şunları kaydetti:
“Siyasi çıkar peşinde olan devletler öncelikle kendi tarihleriyle yüzleşmelidirler. Camdan meskeni olanlar komşusunun camına taş atarken bir değil iki defa düşünmeliler.”
“Tarihi ve hukuksal değeri yok”
Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği İdare Şurası Lideri Mustafa Karabağlı da Biden’ın 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelemesinin büyük bir talihsizlik olduğunu belirtti.
Tehcir sırasında ve sonrasında meydana gelen, sonuçları üzücü olayların soykırım olarak nitelendirilmesinin tarihi gerçeklerle örtüşmediğini tabir eden Karabağlı, tarihi olaylar hakkında siyasetçilerin değil, tarihçilerin ve araştırmacıların gerçekleri gün yüzüne çıkarması gerektiğini vurguladı.
Biden’ın telaffuzunun tarihi ve hukuksal değerinin bulunmadığını, yalnızca siyasi bir telaffuz olduğunu belirten Karabağlı, şu tabirleri kullandı:
“Tarihsel olayların günümüzün siyasi şartlarına nazaran yine gündeme getirilmesi, olaylardan etkilenmiş halklara da saygılı bir tavır değildir. Bu mevzulardaki siyasi çıkışlar bahsin sağlıklı bir tabanda ele alınmasını zorlaştırmakta ve bahislerin çarpıtılmasına yol açmaktadır. Toplumlar ortasındaki uzlaşıya darbe vuran soykırım açıklaması, bölgede ortaya çıkan iş birliği imkanlarına önemli biçimde ziyan vermektedir. ABD Liderini bu vahim yanlışını düzeltmeye, tarihten düşmanlık çıkarmaya çalışan birtakım çevrelere hizmet etmek yerine, dostluk içinde yaşayan Türk ve Ermeni halkları ortasında diyalog ortamının geliştirilmesine ve bölgedeki barış vizyonuna katkıda bulunulmasına yönelik uğraşları desteklemeye davet ediyoruz.”
