Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Para Siyaseti Şurası toplantısı öncesinde Türk lirası dolara karşı kayıplarını hızlandırdı.
Salı günü 16 düzeyini aşan Dolar/TL yeni süreç gününde de yüzde 1 yükselişle 16,30’un üzerini test etti.
Gösterge tahvil faizi yüzde 26,97 düzeyinden süreç görürken, Türkiye’nin risk primi de 2008 finansal krizinden bu yana gördüğü en yüksek düzeylerdeki seyrini sürdürüyor.
Türk lirası yıl başından bu yana dolara karşı en fazla bedel kaybeden gelişmekte olan ülke para ünitesi durumunda.
SEB AB Gelişen Piyasalar Baş Stratejisti Per Hammarlund, Türk lirası üzerinde baskının arttığına işaret ederken, ısrarcı biçimde yükselen enflasyon, Türkiye’de ve esas ticaret ortaklarında büyümenin yavaşladığına dair sinyaller ve ‘yanlış yola sapmış’ para siyasetine atıfta bulundu.
Monex Europe Ltd. FX Yöneticisi Simon Harvey de “Bozulan dış finansman durumu, yükselen enflasyon, enflasyon beklentilerinin daha da bozulması, NATO’daki Batı ülkeleri ile siyasi ayrışma ve Merkez Bankası’nın makro gelişmeleri etkileyecek biçimde siyasetini değiştirememesine” vurgu yaptı.
East Capital Kıdemli Danışmanı Emre Akçakmak ise Türkiye artık yalnızca ek enflasyonist tesirlerle değil, tıpkı vakitte Kur Muhafazalı Mevduat’ın bütçeye tesirleri ile uğraşmak zorunda kalacak” değerlendirmesini yaptı.
Geçen hafta rezervler geriledi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinde geçen hafta sert gerileme izlendi.
TCMB bilgilerine nazaran 13 Mayıs haftasında brüt rezerv 5,7 milyar dolar düşüşle 101,9 milyar dolara geriledi.
Net rezervlerde de süratli geri çekilme görüldü. Buna nazaran TCMB’nin net rezervleri geçen hafta 3,5 milyar düşüşle 11,5 milyar dolara geldi. Swap hariç bakıldığında ise net rezervler eksi 52,2 milyar dolar oldu.
