AK Parti ve MHP’nin Meclis’e sunduğu 40 unsurluk Basın Kanunu ve Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili tartışma sürüyor.
İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener de küme toplantısında kanun teklifine reaksiyon göstererek kürsüyü Gazeteciler Cemiyeti Lideri Nazmi Bilgin’e bıraktı.
“Huzurunuzda yalnız bir Nazmi Alım olarak değil Türkiye’deki tüm basın kuruluşlarının temsilcisi olarak bulunuyorum. 52 yıldır gazeteciyim, gazetecilikten öbür hiçbir iş yapmadım. Sigorta emeklisiyim, Allah’ıma da şükrediyorum.” diyerek kelamlarına başlayan Alım şunları söyledi:
“Bu yasa hem yasa tekniği açısından hem içeriği açısından hem yeni cürümler ihdas etmesi açısından bir sansür çorbası. Hala daha bu 20 yılın sonunda ne yazık ki mantığını bir kenara bırakıyorum, kanun hazırlamayı bile öğrenememişler.
Bütün bu sıkıntılar haddini bilmez şahısların başının altından çıkıyor. Biz bu yıllarca harcadığımız emeği ve bilgi birikimini mezara götürmek için hazırlamadık. Bizim bilgimiz birikimimiz her vakit bu ülke için emre amadedir.
“Anadolu’daki gazetelerin kapılarına kilit vurulacak”
Sansür istikametiyle bakmanın daha ötesinde kamuoyunda ne yazık ki bine yakın Anadolu’daki gazetelerin kapılarına kilit vurulacak, kanunun belli unsurları gözden kaçırılıyor. Bu yasa ile zati makul bir basın ilan pastasını paylaşan Anadolu basınına internet gazeteciliği ek ediliyor. Bilhassa 24, 25 ve 26’ncı unsurda bu değişiklikler yapılırsa şayet zati sıkıntı şartlarda hayatını sürdürmeye çalışan Anadolu’da bir tek gazete bulamayacaksınız. Anadolu’daki lokal basın demokrasimizin çiçekleridir. Kendi vilayetlerinde bir kontrol düzeneğidir. Bu Ulusal çabadan beri… 100 yılı aşkın bu çabayı yapan Anadolu basınının medyasının kapatılmasına göz yummamamız lazım. Zira basın özgürlüğü yalnız bizim için lazım değil. Basın özgürlüğü bu ülkede yaşayan herkes için gerekli. Zira basın özgürse demokrasi yeşerir. Basın özgürlüğü olmayan yerde olmayan bir ülkedeki ki ülkemiz şu anda o denli demokrasiden bahsetmek mümkün değildir.”
Teklifin tartışmalara neden olan 29’uncu unsurunu hatırlatan Alım, “Daha kanun çıkmadan bugün Bağlantı Başkanlığı’ndan Marmaris’teki yangınla ilgili bir açıklama yapıldı. Diyor ki ‘bu yangınla ilgili kamu kurumlarının dışındaki açıklamalara prestij etmeyin. Dezenformasyona dikkat edin.’ Yani bize diyor ki ‘biz geçen yıldan beri uçak kiralayamadık, gece uçuşu yapan helikopterler kiralayamadık, bunu görmeyin o ormanlar cayır cayır yansın yoksa sizi üç yıl mahpusa atarım’…Bu kanun tahminen bir yıl tahminen daha da yakın tahminen daha uzak vakitte değişen iktidarla bizi korkutmaya bize ceza vermeye çalıştıkları yasa ile vurulacaklar” diye konuştu.
Yasayı çıkarabilirler. Önümüzde Anayasa Mahkemesi var. Orda da kabul edilmeyedebilir fakat bu berbatlığı yapanlar bu ülkeyi fikri mengene altına alanlar, bu ülke beşerlerine konuşma, yazışma, internet kullanımını yasaklayan bir gün tahminen bir günden de yakın hesap vereceklerdir. Bu hiç aklınızdan çıkmasın. Cumhuriyet kurulduğundan beri hatta Osmanlı’nın son devrinde istibdat her vakit yaşanmıştır. Fakat buna karşılık uğraşta yaşanmıştır. Biz yeniden bu çabayı sürdüreceğiz.
Selam olsun Cumhuriyet’in tüm pahalarını hayatı kıymetine koruyanlara, selam olsun her şeye karşın basın özgürlüğü için savaş verenlere, yaşasın hürriyet, yaşasın adalet, yaşasın özgürlük kahrolsun istibdat kahrolsun sansür.
Akşener: Milletin haber alma hakkına göz dikenleri unutmayacağız
Bilgin’in akabinde tekrar kürsüye çıkan Akşener, şunları söyledi:
“Şundan emin olun ki milletin haber alma hakkına göz dikenleri unutmayacağız. Milletin kendisine verdiği kutsal misyonu hak bilenleri, kendi hakkı bilenleri, emanete hıyanet edenleri unutmayacağız. Ulu Meclis’imizi lüzumsuzlaştırmaya kalkanları unutmayacağız.” (ANKA)
