BDO Türkiye Vergi ve Danışmanlık Ortağı Erdal Aslan BDDK’nın TL kredi kullanımı düzenlemesi sonrası sistemde görülebilecek mümkün sorunları Bloomberg HT’ye kıymetlendirdi.
Aslan, BDDK’nın kararının, nakit Döviz varlığı olan şirketlerin TL kredi kullanımını kısıtlamaya yönelik bir karar olmasının yanı sıra uygulamaya konuluş formu prestiji şirketler ve bankalar açısından finansal akışı direkt etkileyen bir karar olduğunu belirtti.
Aslan “Kapsama, Türk Ticaret Kanunu uyarınca bağımsız kontrole tabi olan şirketler girmekte. Bu şirketler, halka açık şirketler, BDDK’ya tabi olan yahut öbür düzenleyici ve denetleyici kurumların kapsamına giren şirketler ile muhakkak büyüklük kriterlerini aşan şirketler. Ticari kredi kullanan ülkemizdeki şirketlerin çok büyük çoğunluğunun bu kapsama girdiğini söylemek yanlış olmayacaktır” dedi.
“Bir şirket halka açık değilse, şu anda mali tablosunun kontrolden geçmiş olmasını beklemek çok gerçek değil”
Bu kararda öngörülen mali tabloların aslında yıllık olarak hazırlanan finansal tablolar olduğunun ve bunların da yılsonlarında olmak üzere yılda bir kez hazırlandığının altını çizen Aslan, “Şirketler yılsonlarında hesaplarını kapatıyorlar ve üzerinden belli bir mühlet geçtikten sonra bağımsız denetici bu finansal tabloları bağımsız kontrol standartlarına nazaran denetliyor ve bir rapor veriyor. Halka açık şirketler için bu süreç 12 haftayı bulabilirken, halka açık olmayan şirketler ise bu sürece neredeyse Mayıs ayında başlıyorlar. Bir şirket halka açık değilse, şu anda mali tablosunun kontrolden geçmiş olmasını beklemek çok gerçek değil.” formunda konuştu.
BDDK tarafından yapılan basın açıklamasında, şayet en son periyodun finansal tabloları bağımsız kontrolden geçmemişse, bu süreçte olduğunu belgelemenin kâfi olduğu, bilgilerin şirket tarafından verileceği belirtilmişti. Aslan, burada bu bilgilerin, bağımsız kontrolden geçtikten sonra yanlışsız olmadığının ortaya çıkabileceğini söz etti.
“Burada bahsedilen bilgiler bağımsız kontrol kuruluşlarınca çabucak hazırlanabilir bilgiler değil”
Aslan, kelamlarına şu formda devam etti:
“Başvuru tarihi prestiji ile net yabancı mali varlıkların fiyatı ile ilgili data talebinde bulunuluyor. Bu bir bağımsız kontrol kuruluşu tarafından tespit etmesi son derece sıkıntı bir meblağ. Müracaat tarihi prestiji ile yapılması istenen tespitin bir bağımsız denetçinin yapabilmesi için öncelikle bir mukavele imzalaması, bağımsız kontrol prosedürünü uygulaması ve raporunu vermesi gerekir ki, bu bir şirket başvurduktan sonra bile iki üç aylık bir vakit alabilir. Ek olarak bir diğer düzenlemede de gelecek üç aylık periyodun net döviz konumu açığının denetlenmesi öngörülüyor ki orada da çok uzun vakit alacak bir denetleme gerekiyor. Yani burada bahsedilen bilgiler bağımsız kontrol kuruluşlarınca çabucak hazırlanabilir bilgiler değil. Ayrıyeten, bağımsız kontrol kuruluşlarının mevcut kontratları ve iş yükleri de bunları karşılamaya kâfi değil. “
