DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, CHP’nin bir kampanyaya dönüştürdüğü ve cevabını aradığı, Merkez Bankası rezervinden eritilen 128 milyar doların akıbetiyle ilgili Sözcü muharriri Deniz Zeyrek’e değerlendirmelerde bulundu. Babacan, “İnsanlar neyi biliyor: 130 milyar rezerv yok, bir de damat yok. Kaç kişi geldi bana şunu söyledi: Damat aldı gitti bu parayı. Alanda bu türlü bir algı var” dedi.
Babacan Merkez Bankası rezervinden eritildiği belirtilen 128 milyar dolarla ilgili olarak şunları kaydetti:
“Biz 12 yıllık devirde yalnızca 12 defa müdahale etmişiz. Toplam 8 milyar dolar kullanmışız. Hepsini açıklamışız. Hâlâ Merkez Bankası’nın web sitesinde duruyor. Siz neyi gizlemek istediniz ki bunu kamu bankaları üzerinden dolambaçlı yaptınız. Niye şeffaf yapmadınız?”
“iktidar, bu adımı mahallî seçim öncesinde “ekonomiyi ne hoş yönetiyoruz” diyebilmek için kullanmış olabilir”
Kaç kez müdahale edildiğinin bilinmediğini lakin 1 Ocak 2019’dan sonraki 21 ayda 130 milyar dolarlık bir kayıp rezerv olduğunun bilindiğini anlatan Babacan, en değerli müdahalelerin 2019’daki 31 Mart lokal seçimlerinden evvelki üç ayda yapıldığına dikkat çekti. Babacan’a nazaran iktidar, bu adımı lokal seçim öncesinde “ekonomiyi ne hoş yönetiyoruz”, “kurda istikrar var” diyebilmek için kullanmış olabilir.
“İnsanlar neyi biliyor: 130 milyar rezerv yok, bir de damat yok”
128 milyar dolarla ilgili birçok iktidar mensubunun farklı farklı açıklamalar yapmasına ait olarak da şu kanılarını lisana getirdi:
“Beşerler neyi biliyor: 130 milyar rezerv yok, bir de damat yok. Kaç kişi geldi bana şunu söyledi: Damat aldı gitti bu parayı. Alanda bu türlü bir algı var. İkisi de ortada olmayınca, bu algıyı yıkmak için ‘Para kayıp değil, yolsuzluk yok, sattık, Türk lirası aldık, varlıklar yer değiştirdi’ demek istiyorlar. İktisat bilenlerin saçma sapan bulduğu sözler bunlar. Diyorlar ki bizim seçmeni yönetim edelim kâfi.”
“Bu kadar döviz rezervi olsaydı. Merkez Bankası çok rahat para basardı. Bastığı para karşılıksız para olmazdı. Türkiye’nin bir mali kuralı olsaydı, bu dönemlerde çok rahat nakdî genişlemeye masraf, bütçe açığı yapabilirdi. Almanya üzere ülkeler bunu yaptı. Biliyorlar ki mali kural onları çok kısa müddette açığı kapatmaya yönlendirecekti” diyen Babacan, iki kıymetli kusur yapıldığını belirterek şunu söyledi:
“Birincisi mali kuralın şahsen Sayın Erdoğan tarafından engellenmesi, ikincisi de döviz rezervlerinin pandemi başlamadan evvel sıfırlanması.”
Yazının tamamını okumak için .
