95 ülkeye yapılan çay ihracatında geçen yılın tıpkı periyoduna oranla ölçüde yüzde 23 ve paha bazında da yüzde 33 oranında artış yaşandı. En fazla çay ihracatı AB ülkelerine yapılırken, en çok çay ihraç edilen ülkeler ise Belçika, Almanya ve ABD oldu. Yapılan çay ihracatının ölçüde yüzde 66 ve pahada de yüzde 55’lik kısmı çayın başşehri Rize’den gerçekleştirildi. Yılın birinci çeyreğinde Rize’den 16 ülkeye 851 bin 745 kilogram karşılığında 2 milyon 805 bin 468 dolar fiyatında çay ihracatı gerçekleştirildi.
Hususla ilgili değerlendirmelerde bulunan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği İdare Heyeti Lideri Saffet Kalyoncu, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en değerli ziraî eserlerinden olan çayın yılın birinci çeyreğinde ihracata yüksek oranlı artışla başladığını belirterek, ülkemizden yapılan çay ihracatının her geçen yıl hem ülke çeşitliliği hem de ölçü olarak artış göstermesinin değerli bir gelişme olduğunu ve bölge ihracatına değerli katkı sağladığını söyledi.
Kalyoncu, yüklü olarak Türk nüfusunun yoğunlukta olduğu Avrupa ülkelerine ihracatın gerçekleştirildiğini ve bilhassa Belçika ve Almanya’ya ağır olarak ihraç edilen Türk çayının bu ülkelerden tüm Avrupa içlerindeki tüketiciye ulaştırıldığını kaydetti.
Kalyoncu, ”Doğu Karadeniz Bölgemizde geçtiğimiz yıllarda yaşanan turizm hareketliliği Türk çayının tanınma ve ihracatına kıymetli katkı yaparak, bu kanalla da çay ihracatımızda ülke çeşitliliği her geçen yıl arttı. Son yıllarda ulusal markamız ÇAYKUR’un yurt dışı piyasalarda yaptığı ağır tanıtım çalışmaları yanında özel kesimdeki imalatçı firmalarımızın da AR-GE ve inovasyona yatırım yaparak eser çeşitliliğini artırmaları ve tüketici tercihlerine uygun yeni eser cinslerinin geliştirilmesi çay ihracatımıza çok değerli katkı sağladı.
İhracatta çok daha üst sayılara ulaşabilmemiz ve dünyada sudan sonra en fazla tüketilen içecek olan çayın dünya ticaretinden çok daha fazla hisse alabilmemiz için üretim basamaklarındaki üretim kalitesinin arttırılması yanında, eser çeşitliliğini de artırmamız ve bunun için de inovatif eser çeşitlerinin geliştirilmesi konusunda AR-GE ve inovasyona çok kıymetli yatırım yapılması gerekir. Bu alanlara yönelik olarak da bölgemizde üniversite ve araştırma enstitülerinin çok daha fazla katkı vermeleri gerekir” dedi.
