Türkiye’nin makine ihracatı yılın yarısında 2021’in tıpkı periyoduna nazaran yüzde 7,9 artarak 12,5 milyar dolar oldu.
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) datalarına nazaran, Türkiye’nin makine ihracatındaki artış yılın birinci yarısında da devam etti. Makine imalat endüstrisinin ocak-haziran periyodu ihracatı, Türkiye’nin özgür bölgeler dahil edildiğinde, 12,5 milyar dolara ulaştı. Bölümün ihracatındaki artış geçen yılın tıpkı devrine nazaran yüzde 7,9 seviyesinde gerçekleşti.
Geçen ay en fazla ihracat Almanya ve ABD’ye yapıldı. Üçüncü sırada yer alan Rusya’ya yapılan makine ihracatı yüzde 50’den fazla artarak 100 milyon doları geçti.
Makine İhracatçıları Birliği Lideri Kutlu Karavelioğlu, ihracat sayılarına ve daldaki gelişmelere ait yaptığı açıklamada, Euro bölgesindeki yavaşlamanın makine teçhizat yatırımlarına şimdi beklendiği kadar yansımadığını belirterek, bu bölgedeki işletmelerin salgının ve Rusya-Ukrayna savaşının tesirleriyle daha kırılgan hale gelmeye başladığını bildirdi.
Haziranda makine ihracatında Almanya ve İtalya’da düşüş yaşandığını, bu ülkelerin güç temini ve güvenliği konusunda en fazla kahır yaşayan AB ülkeleri olduğunu anlatan Karavelioğlu, “Uzun yıllardan sonra aylık bazda birinci sefer dış ticaret açığı veren Almanya, Rusya’ya yönelik yaptırımlardan ağır biçimde etkileniyor. Bizde ise tam bilakis Rusya’ya makine ihracatı rekordan rekora koşuyor.” dedi.
“Yılı, 27 milyar dolarlık maksada yakın bir noktada kapatabiliriz”
Kutlu Karavelioğlu, ABD’nin akabinde AB’nin de sıkılaşma siyasetine geçmesiyle birlikte batıdaki makine ve teçhizat yatırımlarının kıymetli ölçüde yavaşlayabileceğini kaydederek, ana pazarlarındaki resesyon ihtimalinin kendilerini düşündürdüğünü söyledi.
Karavelioğlu, “Diğer yandan, üretimin coğrafya değişikliğiyle görülür hale gelip, salgın sürecindeki güçlü ve emniyetli duruşumuzla artan ilginin, sürdürülebilirlik yatırımlarıyla tepe yapacağı istikametindeki umudumuzu hala koruyoruz. İhracat artış süratimiz yüzde 10 üzerinde tutunabilirse, seneyi bu yılki amacımız olan 27 milyar dolara yakın bir yerde kapatabileceğiz.” diye konuştu.
“Almanya’daki dertler sonrası Türkiye’nin siparişleri artacak”
Makine İhracatçıları Birliği Lideri Karavelioğlu, Almanya’da ve Batı’da yaşanan sorunların tedarik zincirlerindeki kaymanın da tesiriyle Türkiye’ye sipariş olarak yansıyacağını belirterek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Üretim sınırlarının nitelikli makinelerle revizyonu bir biçimde devam etmek durumunda. Makine ve bilişim kesimlerimiz çok daha yakın çalışmak, işletmelerimiz dijital ve yeşil eser ihracat mal kümelerini daima genişletmek zorunda. Bunun bir diğer manası da bizim de ülkemizde güç verimliliğine ve kaynak çeşitliliğine gereksinimimizin süratle artacak olmasıdır.”
Karavelioğlu, üretimi son iki yılda üst üste yüzde 9 ve yüzde 32 artan makine dalının artık çok daha rekabetçi olduğunu, lakin daha fazla işletme sermayesine gereksinim duyduğunu söyledi.
Dış pazarların yavaşladığı periyotlarda içeride daha fazla iş yapmak zorunda olduklarını lisana getiren Karavelioğlu, “Türkiye’nin makine ve teçhizat yatırımlarında son iki yılda üst üste elde edilen yüzde 21 ve yüzde 24’lük olağanüstü artışların tekrarlanması sıkıntı ancak ihracat eksenli bir büyüme siyaseti güttüğümüze nazaran, üretim yatırımlarını anti-enflasyonist önlemlere karşın sürdürmenin yollarını da bulmalıyız.” halinde konuştu.
“1 euronun kaç dolar olduğundan çok, kaç TL olduğu önemli”
Kutlu Karavelioğlu, dolar/euro paritesinin eşitlenmesine değinerek, kesimin ihracatının yüzde 70’inin euro, ithalatının ise yüzde 70’inin dolarla yapıldığını anlattı.
“Euro kazanıp dolar harcıyor olmanın” parite zayıfladıkça aleyhte bir durum olduğunu kaydeden Karvelioğlu, şu açıklamalarda bulundu:
“Bu durumun sürmesi halinde bizim üzere bütün bölümlerimizin de dolar bazında koydukları yıllık ihracat maksatlarını revize etmeleri gerekecektir. Türkiye makine ihracatında yerli katma kıymet oranı en yüksek ülkelerden biri. Yerli katma bedel oranımız yüzde 76 ile Almanya ile birebir seviyede. Yani dolardan çok, TL’ye gereksinimimiz var. Bu sebeple bölümümüz için 1 euronun kaç dolar olduğundan çok, kaç TL olduğu değerlidir. Bizim istikrarlı ihracat artışına gereksinimimiz var ve paritenin neredeyse eşitlendiği ve resesyon telaşlarının tepe yaptığı bu süreçte, döviz kurlarının TL karşısında doğal düzeylerinde oluşmasının istikrar yaratıcı bir öge olabileceğine inanıyoruz.”
“Uzak Doğu’dan yapılan ithalata karşı ortak bir strateji oluşturulmalı”
Makine İhracatçıları Birliği Lideri Karavelioğlu, son 12 ayda yabancı makinelere ödedikleri paranın 35 milyar doları bulduğunu tabir ederek, Türkiye’nin Uzak Doğu ülkelerinden gelen makinelere, bu yıl her ay 150 milyon dolar daha fazla ödediğini anlattı.
Bu süratle sürmesi halinde Uzak Doğu ülkelerine yıl sonunda ödenecek fiyatın 10 milyar doları aşacağını vurgulayan Karavelioğlu, “Döviz istikrarı, sürdürülebilirlik ve ömür uzunluğu maliyetler açısından riskli bulduğumuz bu mevzuda, kamunun, makine kullanıcılarının ve makine imalatçılarımızın ortak bir strateji kurgulamak zorunda olduğuna inanıyoruz.” diye konuştu.
