Türk hububat kesimi, ihracatta üst taraflı ivmesini bu yılın birinci yarısında da devam ettirdi. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İHBİR) bilgilerine nazaran, birliğin haziran ayı ihracatı, geçen yılın birebir ayına nazaran yüzde 27,72 artarak 298,726 milyon dolara yükseldi.
Hububat dalının Türkiye geneli haziran ayı ihracatı ise geçen yılın birebir ayına nazaran yüzde 30,6 artışla 998,502 milyon dolara ulaşırken, ocak-haziran devri Türkiye geneli ihracatı ise geçen yılın tıpkı devrine kıyasla yüzde 31,5 artarak 5,44 milyar dolar oldu.
Haziran ayında hububat dalının en çok ihracat gerçekleştirdiği birinci 3 ülke sırasıyla Irak, ABD ve Suriye oldu. İHBİR’in haziran ayında en çok ihracat gerçekleştirdiği birinci 3 ülke ise ABD, Irak ve Cezayir olarak belirlendi.
Birlik, ABD’ye yüzde 6,26 artışla 27,17 milyon dolar, Irak’a yüzde 88,05 artışla 23,37 milyon dolar ve Cezayir’e yüzde 665,36 artışla 19,28 milyon dolar ihracat yaptı.
AB üyesi ülkelere yapılan ihracat, geçen ay hububat dalı genelinde 86,98 milyon dolar olurken, bu yılın birinci yarısında 498,82 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ocak-haziran periyodunda İHBİR’in en çok ihracat gerçekleştirdiği birinci 3 ülke ABD, Irak ve İsrail olarak sıralandı.
Mal kümeleri olarak bakıldığında, en fazla ihracat 59,76 milyon dolarla şeker ve şeker mamullerinde gerçekleşirken, besin müstahzarları 57,81 milyon dolarla ikinci sırada, 54,62 milyon dolarla pastacılık eserleri üçüncü sırada yer aldı.
“Hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz”
İlk yarı ihracat sayılarını pahalandıran İHBİR İdare Şurası Lideri Kazım Taycı, Türkiye’ye olan ilginin çok yüksek olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin salgının ardından değişmiş olan tedarik zinciri ve lojistik akışında coğrafik olarak avantajlı bölgede bulunduğunu belirtti.
Hububat ve bakliyatla ilgili dünyada bir besin krizi varken bile iç talebi karşılamakla birlikte ihracatın arttığını vurgulayan Taycı, şunları kaydetti: “Şu anda, pandemi ardından yakalamış olduğumuz bu coğrafik ve üretim avantajımızı kalıcı hale getirmek ismine daha fazla faaliyetler yapmamız, yurt dışındaki tertiplere daha fazla katılmamız lazım. Üretim ve ihracatımızla ilgili mevzuat kaynaklı kahırları tespit edip bunların çözümlenmesi ismine otoriteyle birlikte daha fazla faaliyet göstermemiz ve markalaşma ismine daha fazla faaliyetler yapmamız lazım. Geldiğimiz noktada her şey yolunda ve amaçlarımıza emin adımlarla ilerliyoruz.”
