Her fırsatta dünyayı insan hakları ve demokrasi telaffuzuyla tehdit eden ABD’nin ikiyüzlü siyaseti, Amerikan New York Times (NYT) gazetesinin birinci kere yayınladığı Guantanamo mahkumlarının fotoğraflarıyla bir kere daha belgelendi.
Irak’tan Afganistan’a kelamda demokrasi götürme argümanıyla İslam coğrafyasını yakıp yıkan Washington idaresinin, geçen 20 yılda her türlü insan hakları ihlali ve azaba başvurmaktan çekinmediği ve bugüne kadar da bu kabahatlerden hesap vermediği biliniyor.
Son olarak NYT’nin Bilgi Edinme Özgürlüğü Kanunu’na dayanarak elde ettiği Guantanamo azabına dair denetimli fotoğraflar, ABD vahşetini gözler önüne serdi.
Görüntüler, periyodun savunma bakanı başta olmak üzere üst seviye kumandanlara sunulmak üzere kayda alındı. Azap merkezine götürülen birinci tutuklular, 20’li yaşlardaki gençlerden oluşuyordu. Bir vakitler yaklaşık 800 mahkum tutulan cezaevinde bugün 39 kişi bulunuyor.
Her türlü azaba tabi tutulan, aylarca aç bırakılan esirler o kadar zayıf ve berbat durumdaydı ki, ayaklarındaki zincir nedeniyle yürümekte zorlanan tutukluları taşımak askerler için hiç de güç olmadı. 115. Askeri Polis Birliği’nde vazife yapan polisler, daha sonra ABD’nin Irak’ı işgalinin akabinde azap merkezi olarak bilinen Ebu Gureyb Hapishanesi’nde görevlendirildi.
Tuvalete gitmelerine her vakit müsaade verilmeyen esirler, bu muhtaçlıklarını gidermek için şişe kullanıyordu.
Tüm duyu organları, siyah bantlı gözlükler, kulaklıklar ve maskelerle karartılan 20 bireyden en ufak harekette bulunanlar, koli bantlarıyla kıpırdayamaz duruma getirildi. O denli ki mahkûmların nbaşlarına şapkalar ngeçirilerek saçlarının nhavayla buluşmasına ndahi müsaade verilmedi. Bir tutuklunun eline Amerikan bayrağı tutuşturan mürettebat, kendisiyle “hatıra fotoğrafı” çektirdi. C-141 askeri kargo uçağına bindirilen 20 tutsak, hem ruhsal hem de fizikî azaba tabi tutuldu.
Propoganda için çekilen bu fotoğrafta her ne kadar taze yiyecekler görünse de mahkûmlar hiçbir vakit kâfi ve sağlıklı beslenemedi.Yemek dağıtımı nesnasında tutukluların nhücre kapısına gerisini ndönüp diz çökmesi mecburiydi.
