MarketWatch’ta yer alan habere nazaran, ABD New York Merkez Bankası’nın yaptığı en son araştırma Amerikalı tüketicilerin Kovid -19 sürecinde konut sahibi olma konusundaki tercihlerine ve bu tercihlerin nasıl değiştiğine odaklandı. Araştırmaya katılan bireylere bir mesken ya da pay senedi üzere bir finansal varlık ortasındaki tercihlerin hangisinin daha düzgün bir yatırım olduğu soruldu. Araştırmada iştirakçilerin bu kararlarında hangi faktörlerin tesirli olduğu da incelendi.
Araştırma sonucunda iştirakçilerin %90’ından fazlası birincil olarak borsalara yatırım yapmak yerine birincil olarak gayrimenkul sahibi olmayı tercih ettikleri görüldü. Ankete katılanların büyük çoğunluğu emlak gelirlerinden pay senedi alma fikrine sıcak baktığını belirtti. İştirakçilerin %50’sinden fazlası kiralanabilir mülk sahibi olmayı tercih ediyor.
Amerikalıların pay senetleri yerine konut seçimini tercih etmesinde lisana getirilen en yaygın nedenler geliri daha güçlü bir biçimde arttırmak yerine konfor ve istikrarı tercih etmek olarak görülüyor. En sık verilen cevaplar evlerin “aranan hayat ortamını” sağlaması ve fiyatlarının “daha az değişken” olmasıydı.
Araştırmalar, konut gayrimenkullerinin, ABD’deki Büyük Buhran haricinde, birçok ayı piyasasında güçlü bir servet muhafaza vazifesi aldığını göstermekte. Örnek vermek gerekirse pandeminin birinci günlerinde S&P 500 endeksi birinci çeyrekte %20’lik bir kayıp verirken Case-Shiller ABD Ulusal Konut Fiyatları Endeksi %1,4 oranında arttı. Buna rağmen ABD borsaları pandeminin ilerleyen süreçlerinde süratli bir toparlanma gerçekleştirdi. Ulaşılan bilgilere nazaran S&P 500 Endeksi geçtiğimiz yılın 23 Mart tarihinden bu yana %75’in üzerinde yükseldi.
Bununla birlikte, Amerikalıların 2021’de bir evvelki yıla nazaran gayrimenkul gelirlerini tercih etme mümkünlüğü çok daha yüksekti. Bunun sebebi ülke çapında konut fiyatlarında yaşanan inanılmaz derece süratli yükselişti.
Lakin araştırmacılar, insanların konut piyasasına karşı tavırlarının pandemi sürecinde değiştiğini tespit etti. Araştırma raporunda, “Konut tercihleri Ekim 2020’de düştü ve Şubat 2021’e kadar Kovid öncesi düzeye geri döndü” denildi.
Konut alımlarından uzaklaşan tüketici tercihlerdeki bu değişim, konut fiyatlarıyla ilgili tasalardan kaynaklanmıyordu. Birtakım Amerikalılar kiralayacakları gayrimenkullerin boş kalması riski hakkında daha fazla telaşlı olduklarını lisana getiriyorlar. Bununla birlikte, mortgage ödemelerini yapabilme konusundaki telaşlar insanların mesken sahibi olma eğilimi üzerinde tesirli olmuş olabilir.
İnsanların konut sahibi olma eğilimi de cinsiyetlerinin yahut eğitimlerinin bir yansıması olabilir. Araştırmaya göre kadınların konut satın almayı tercih etme mümkünlüğü erkeklere nazaran daha yüksek görülürken, üniversite mezunu olmayanlar da üniversite diploması olanlara nazaran daha fazla mesken sahibi olmayı tercih ettiği belirtiliyor.
