Silivri’de bulunan Boğluca Deresi’nde toplu balık vefatları yaşanıyor. Balıkların yanı sıra deredeki öteki canlıların da öldüğü belirtiliyor. Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı gruplarının sudan aldığı numunelerin incelemesi sürerken, bölge sakinleri balık ölümlerinin derenin uzun yıllardır temizlenmemesinden kaynaklandığını öne sürdü.
Marmara Denizi’ne dökülen Silivri’deki Boğluca Deresi’nde balık vefatları yaşanıyor. Balık vefatları etraf sakinleri ortasında tasa yarattı. Balık vefatları üzerine, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Etraf Kontrol Daire Başkanlığı İstanbul Vilayet Müdürlüğü’ne bağlı su eserleri mühendisleri, etraf mühendisleri ve laboratuvar takımları derede inceleme yaptı.
Ekipler dereden numuneler aldı. Alınan numuneler Ankara Gölbaşı’nda bulunan Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Daima İzleme Merkezi ve Etraf Referans Laboratuvarı’na gönderildi.
Ekipler, suyun PH bedelini de ölçtü. Ölçümler sonucunda rastgele bir badireye rastlanmazken balık ölümlerinin asıl nedeni Etraf Referans Laboratuvarı’na gönderilen numunelerin incelenmesi sonrasında ortaya çıkacak.
Öte yandan 1 haftadır İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kanalizasyon Daire Başkanlığı takımları tarafından devam eden ıslah çalışmalarının da balık vefatlarına neden olabileceği kestirimler ortasında.
“KURBAĞALAR, YILANLAR, BALIKLAR ÖLDÜ”
Şenol Akkaya derenin vefatlar olmadan temizlenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Şu gördüğüm hiç güzel değil. Daha evvel temizlenmesi gerekirdi.
Yazık günah. Balıklar hayvanlara verilen kıymeti anlatır. Dere daha evvel temizlenseydi, hayvanlar ölmeyecekti. Kurbağalar, yılanlar, balıklar öldü” biçiminde konuştu.
“BALIK VEFATLARI İÇLER ACISI”
20 yıldır derenin yakınlarında yaşayan İbrahim Mutluer, “Bu durum çok rahatsız ediyor. 3 sene evvel bu dere temizleniyordu. Balık vefatları içler acısı. Şu an durumu görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok. Kokudan ötürü camlarımızı açamıyoruz” diye konuştu.
“HER SENE PAKLIK YAPILSA BU TÜRLÜ OLMAZ”
İsmail İpek ise “Her sene paklık yapılsa bu türlü olmaz. Yılanlar, kaplumbağalar, balıklar vardı. Ekmek kırıntılarını dereye atardık. Deniz suyunun basılacağını söylediler lakin o da olmadı” dedi.
