İrlanda Dışişleri ve Savunma Bakanı Simon Coveney ve Norveç Dışişleri Bakanı Anniken Huitfeldt, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir ortaya geldi. Görüşmelerin akabinde Dışişleri Bakanlığında ortak basın toplantısı düzenlendi.
“BM Güvenlik Konseyi’nin 2585 Sayılı Kararı’nın yenilenmesi gerekiyor”
Kuzeybatı Suriye’de yaklaşık 4.4 milyon kişinin yaşadığını söyleyen Çavuşoğlu, “Bunların 4.1 milyonu insani yardıma muhtaç durumda. Geçtiğimiz yıl bu sayı 3.4 milyon civarındaydı. Bir yılda 700 bin kişi daha insani yardıma muhtaç hale geldi. BM Hudut Ötesi İnsani Yardım Sistemi İdlib başta olmak üzere bölgedeki 2.4 milyon şahsa her ay yardım ulaştırıyor. Cilvegöz Hudut Kapısı üzerinden aylık ortalama 800 tır milletlerarası yardımı sevk ediyor. Bu yardımların devamı için BM Güvenlik Konseyi’nin 2585 Sayılı Kararı’nın yenilenmesi gerekiyor. Bugün kendi ortamızda üçlü bir biçimde bu bahiste neler yapabileceğimizi konuşuyoruz. İrlanda ve Norveç bu yardım sistemine ait vazife yönergesinin uzatılması için ağır efor sarf ediyor” diye konuştu.
“Sahada zorluklara karşın hiç sorun olmadan 5 tane çizgi ötesi yardım gerçekleştirdik”
Çizgi ötesi yardımlara Suriyelilerin muhtaçlığı olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Bu Güvenlik Kurulu kararının uzatılması gerekiyor. Birbirine alternatif değil. Biz bilhassa çizgi ötesi yardımların sıkıntısız bir formda Halep tarafından Şam tarafından Dünya Besin Programı’nın İdlib ve Suriye’nin kuzeyindeki bölgelere getirilen yardımların insanlara ulaşması konusunda da yardımcı oldu. Alanda zorluklara karşın hiç sorun olmadan 5 tane çizgi ötesi yardım gerçekleştirdik. 6’ncısı 9 Temmuz’da gerçekleştirilecek. Bu Güvenlik Kurulu kararı 10’unda bitiyor, bir gün öncesinde. Biz Ruslara da bunları söyledik. Rus tarafını da ikna etmek için gerekli gayretlerimizi da önümüzdeki süreçte sürdüreceğiz” sözlerini kullandı.
Müzakere olacaksa bizim gönderdiğimiz evrak üzerinden olmalı
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine ait gelen soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, “NATO’dan ortak bir uzlaşı dokümanı geldi. İsveç Başbakanı Danışmanı’ndan bir evrak geldi. Bize gönderilen bu dokümanların beklentilerimizi karşılamaktan çok uzak olduğunu hem NATO’ya hem de bu ülkelere söyledik. Artık biz bunlara karşı tekrar bunları derleyip toplayıp kendi karşılığımızı göndereceğiz. Şayet bir müzakere tabanı olacaksa bizim gönderdiğimiz doküman üzerinden olması gerektiğini dün de bugün de genel sekretere söyledik. Sonuçta ne vakit diye sorusunu cevaplamak hakikat olmaz. Zira bu ülkeler ne vakit nasıl bu kaygılarımızı karşılayacaklar? Top şu anda onların tarafında. Onlardan da ayrıyeten bir mektup değil de yazılı bir biçimde karşılıkları beklendiğimizi bir sefer daha hatırlatmak isterim” değerlendirmesinde bulundu.
Terör tehdidine karşı gerekli önlemi almamız lazım
İki ülke tarafından tasaların karşılanması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, iki ülkenin savunma sanayi ihracatı konusundaki kısıtlamaları da kaldırması gerektiğini kaydetti. Çavuşoğlu, PKK/YPG terör örgütünün Türkiye topraklarına akınlar düzenlendiğini, insani yardımların önünde mani olduğunu vurgulayarak, “ABD ve Rusya bu bölgeden bu teröristleri temizleyeceğine dair kelam vermişti, anlaşmıştık lakin yerine getiremediler. Elbette ki Türkiye’ye yönelik ve bu alandaki çalışmalara yönelik terör tehdidine karşı gerekli önlemi almamız lazım” biçiminde konuştu.
“Rusya’dan da olumlu karşılık gelirse 4’lü toplantıyı İstanbul’da gerçekleştireceğiz”
Ukrayna’daki besin yüklü gemilerin Ukrayna limanlarından çıkamamasından kaynaklı oluşan tahıl krizine ait gelen soruya ise Bakan Çavuşoğlu şunları kaydetti:
“Mayınlardan temizlemek yerine transit çizgi, güvenlik çizgi ve inançlı bölge. İnançlı bölgede gerekli kontroller yapılacak gemilerle ilgili. Bunu süratli bir biçimde yapmamız lazım. Bu ayrıntıları görüşüyoruz. Önümüzdeki süreçte Rusya’dan da olumlu yanıt gelirse 4’lü toplantıyı İstanbul’da gerçekleştireceğiz. Buradan bir mutabakat çıkarsa bu işlerin kontrolünü yapmak için İstanbul’da bir merkez kurulması planlanıyor. Bu kontroller dronlarla da yapılabilir, insansız hava araçlarıyla da yapılabilir. Kâfi ki bu düzenek uygun bir biçimde işlesin. Hem Ukrayna’nın hem de Rusya’nın ihraç edeceği tahıllar muhtaçlık duyan ülkelere ulaştırılsın. Rusya’nın tahılına da gereksinim var. Zira dünyada tahıl üretiminin üçte birini bu ülkeler yapıyor. Şu anda 40’a yakın ülke ithalatının yüzde 50’sinden fazlasını bu iki ülkeyle bu yapıyor. Rusya’nın da beklentisi sigorta, nakliyecilik ve lojistik. İki ülkenin de kabul edebileceği ve herkesin faydasına bir halde çözülmesi gerekiyor.”
