Yüzde 100 yerli sermaye ile 1963’te kurulan Bisan’ın temel maksadı, evvel Avrupa’da sonrasında ise global pazarda liderlik. Beş yıl evvel markayı satın alan Ali Orçun Bal’ın idaresindeki yeni takımla kelam konusu gaye doğrultusunda yatırımlarını hızlandıran marka, son 5 yılda 500 milyon liralık yatırım gerçekleştirdi ve yüzde 100’ün üzerinde büyüme kaydetti.
İzmir Kemalpaşa’daki 25 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 46 bin metrekare toplam alan üzerine heyeti tesisinde çelik ve alüminyum takım üretimini bir ortada yapabilen Bisan; Ar-Ge, sürdürülebilirlik, robotik, sanayi 4.0 ve satış sonrası hizmet bahislerinde da yatırımlara devam ediyor. Günlük bisiklet üretim adedi 2 binin üzerinde bulunan markanın yıllık kapasite ise yaklaşık 1 milyon adet.
“Global bir marka çıkarma inancıyla çalışıyoruz”
Markanın gelecek devir maksat ve yatırım planlarını paylaşan Bisan CEO’su Ali Orçun Bal, önceliklerinin Avrupa olduğunu söyledi.
Üretimin Bisan’ın kalbi olduğunu söz eden Bal, “Montaj sanayi ile dünyaya açılamayacağımızı biliyoruz. Münasebetiyle üretime her vakit daha fazla yatırım yapma çabasındayız. Son 4 yılda yalnızca makinelerimiz için 100 milyon TL bedelinde yatırım yaptık. Robot yatırımların da için de olduğu toplam yatırım bedelimiz ise 500 milyon TL. 2021 yılı Şubat ayında ise ileri teknoloji içeren ekipman ve nitelikli işgücü kullanımı manasına gelen, yanılgı oranını en aza indiren üretimde yalın dönüşüme de start verdik. Teknolojiye ve makinelere yaptığımız yatırımlar sayesinde bugün Türkiye’nin çelik ve alüminyum kadroyu bir ortada üretebilen tek bisiklet fabrikası pozisyonuna geldik. Artık bu donanımlı tesisten Türk ismi taşıyan küresel bir marka çıkarma inancıyla çalışıyoruz.” dedi.
“Tüm Avrupa’yı biz domine etmek istiyoruz”
Bisan olarak bugün Almanya, İtalya, Yunanistan, ABD, İsveç, Finlandiya ve Danimarka üzere ülkelere ihracat yaptıklarını bildiren Bal, evvel Avrupa Birliği’nde (AB), sonra da global pazarda tanınmış bir Türk markası olmayı hedeflediklerini söyledi.
Avrupa bisiklet pazarında çok süratli bir büyümenin yaşandığına dikkat çeken Bal, “Yılda 22 milyon adet bisiklet satılıyor. Bu sayının yarısı Uzak Doğu’dan ithal ediliyor. Avrupa’dan ithal edilen bu 10 milyonluk pazarı Bisan olarak biz domine etmek istiyoruz. Avrupa’daki bu amacımızı gerçekleştirmek ismine Almanya’da 13 farklı eyalette bayilik oluşturacağız. Almanya’nın dünyaya açılmamız konusunda pilot ülke olacağına inanıyoruz. Uzak Doğu’dan Türkiye’ye kaydıracağımız bu talebin akabinde gaye dünya pazarı.” formunda konuştu.
Bazı modellerde yerlilik oranını yüzde 70’e çıkardı
Ürünlerindeki yerlilik oranlarına ait de bilgi veren Bal, şunları kaydetti: “Katma bedelli eser ihracatı planlıyorsak ve rekabeti büyütme hedefindeysek yerlilik oranımızı artırmak gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda son 3,5 yıldır çok önemli yerlilik projelerine imza attık. Kimi bisiklet modellerimizi yüzde 70’e kadar yerlileştirdik. Bu hem rekabet gücümüzü artırıyor hem de ülkemize daha fazla döviz girdisi sağlıyor.”
