Dolar kurunun 17 TL sonuna yükselmesi ve yüzde 73’lük enflasyon, hammaddede yüzde 85 oranında dışa bağımlı olan plastik kesimini maliyet baskısı altında bırakıyor.
Son bir yılda polietilen başta olmak üzere petrokimyasal hammaddelerde yaşanan ortalama yüzde 250’lik yükselişler, şirketlerin üretim ve girdi maliyetlerini öngörülemez biçimde artırıyor.
Petrokimyasal eserlerde Türkiye’nin en büyük hammadde tedarikçileri ortasında yer alan Batı Polimer A.Ş’nin Genel Müdürü ve Plastik Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (PLASFED) İdare Konseyi Üyesi Berat Güzelel; emtialarda global ölçekte yaşanan fiyat artışlarına ek olarak Türkiye’de döviz kurundan kaynaklanan artışların tesirli olduğunu hatırlattı.
// PLASTİK KESİMİ AVRUPA’DA 2’İNCİ, DÜNYADA 7’İNCİ SIRADA
Türk plastik bölümünün Avrupa’da 2’inci, dünyada ise 7’inci büyük üretici olduğunu; 300 bin kişinin üzerinde istihdam sağladığını hatırlatan Güzelel, hammadde kaynaklı sıkıntıların ihracattaki artışı riske sokacak düzeye yol açmasından tasa duyduklarını söz etti.
Mayıs ayı prestijiyle tüketici enflasyonunun yüzde 73.5, üretici enflasyonun ise yüzde 132 olarak açıklandığını anımsatan Berat Güzelel, ortadaki yüzde 60’lık farkın, üretim maliyetlerinin hâlâ tam olarak fiyatlara yansıtılamadığının göstergesi olduğuna dikkat çekti.
// ONLARCA KESİMİN TEMEL HAMMADDESİ
Batı Polimer Genel Müdürü Berat Güzelel, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Polietilen, Polipropilen, PVC üzere en temel petrokimyasal hammaddeler; onlarca kesimin üretim yapabilmek için kullanmak zorunda olduğu hammaddelerdir. Otomotivden dokumacılığa, inşaattan tıbbi gereçlere, plastikten boyaya kadar en temel ihracatçı bölümlerimiz bu eserleri üretimlerinde kullanıyorlar. Ülkemiz bu alanda çok yetersiz düzeyde yerli üretime sahip olduğu için, tehlikeli derecede ithalata bağımlı durumdayız. Bu emtialarda gerek dövizdeki gerekse global fiyatlardaki artışlarından kaynaklanan yükselişler kelam konusu. Yalnızca polietilende son iki senede yüzde 250’nin üzerinde fiyat artışı yaşadık. Tıpkı formda son bir yılda elektrikte yüzde 300’e varan artışlar var. Bu durum, güç ağır bir kesim olan Plastik bölümündeki firmalarımızın ihracat pazarlarında tutunmalarını güçleştiriyor. Sözgelimi plastik dalında dövizdeki yükselişleri ‘rekabetçi kur’ mottosu ile izah etmemiz imkân dışıdır. Türk iktisadı ve endüstrisinin en kıymetli üretim güçlerinden biri olan, 300 binin üzerinde insanımıza istihdam sağlayan Plastik bölümümüz için rekabetçi kur, ihracat pazarlarındaki rekabeti sağlayabilen kur düzeyidir. Firmalarımızın maliyet-döviz-enflasyon kıskacındaki üretim maliyetleri ile dış pazarlarda rekabet etmeleri giderek güçleşiyor. Mayıs ayında ülkemiz ihracatının yüzde 15,2 oranında artmasına sevinirken, ithalatımızın 43,8 oranında artmasına dikkat çekmek istiyoruz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
