CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, “İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ndeki şahsa özel takım ilanı” skandalını Meclis gündemine taşıdı.
CHP Milletvekili Av. Kılıç, mevzuyla ilgili hazırladığı yazılı soru önergesini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sundu.
- “Bilim yuvalarımız AKP’nin liyakatsiz takımlarıyla doldu”
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, AKP iktidarları periyodunda bireye özel, firmaya özel çıkan ihale şartnamelerinin yanı sıra üniversitelerde şahsa özel takım ilanlarının da arttığını; liyakatsiz, dost yahut akraba ilgileri kullanılarak bireylerin bu takımlara yerleştirildiğini belirtti. 9 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle 12 Haziran 2018 tarihli ve 30449 sayılı Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği’ne yeni bir husus eklendiğini belirten TBMM Katip Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Buna nazaran, ilana müracaat şartı olarak adayların lisansüstü tez yahut uzmanlık tezi isimlerinin bir kısmı yahut tamamı yazılamayacağı üzere ilanda yalnızca makul bir adayı tanımlayan özel kurallara da yer verilememesi karar altına alınmıştır. Fakat bu yönetmelik değişikliğine karşın uygulamada görüyoruz ki ‘aynı tas tıpkı hamam’ devam ediyor. Yükseköğretim Heyeti bu türlü bir karar almasına rağmen, bilimsel eğitimin kalesi üniversitelerimizde liyakatten eser kalmadığını görmekteyiz. Liyakat her alanda değerlidir fakat eğitim alanında daha da değerlidir. Bu alanda kusur yapma lüksümüz yoktur. Lakin üzülerek söylüyorum ki AKP iktidarı devrinde üniversitelerimiz maalesef rektörlerin, dekanların işsiz akrabalarına iş yaratma kurumu haline getirilmiştir. Bugün dünyanın en düzgün üniversiteleri ortasında ülkemizden üniversite yer almıyorsa bunun sorumlusu AKP iktidarı ve liyakatsiz takımlarıdır.”
- “İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü insanların aklıyla alay ediyor”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, 2019 yılında da misal bir biçimde gündeme gelen İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğü’nün verdiği bir akademik ilanla, yeniden birilerinin kayrıldığı, ahbap çavuş ilgisiyle atamalar yapıldığı kuşkusunu uyandırdığını kaydetti.
Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım kısmı için verilen akademik ilanda; “Radyo, Televizyon ve Sinema ve/veya Medya ve Bağlantı alanında lisans, yüksek lisans yahut doktora derecelerinden birine, Sinema yahut İrtibat bilim alanlarından doçent unvanına sahip olmak.” kriterlerinden birini aramanın, şahsa özel verilen ilanın itirafı olduğunu vurgulayan Av. Sevda Erdan Kılıç, “Böyle bir kriter aramak insan aklıyla alay etmektir. YÖK’ün ve sorumlu kurumların derhal bu mevzuya el atması, 30449 sayılı Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği’ne riayet edilmesi gerekmektedir. Takım talep ve beklentileri, Anayasa ve maddelerimizde bulunan liyakat ve eşitlik prensibine nazaran karşılanmalıdır.” dedi.
- “Uzun yıllar takımlarına atanamayan akademisyen sayısı arttı”
TBMM Divan Üyesi Av. Kılıç, açıklamasını şöyle tamamladı:
“AKP saflarında yer almayan, rektör yahut üniversite idaresiyle ortası âlâ olmayan akademisyenler tabip, doçent ve profesörlük unvanlarını hak etmiş olsa bile uzun yıllar takımlarına atanamamaktadır. Bu akademisyenler maaş ve özlük haklarına ait büyük kayıplar yaşamanın yanı sıra, bilimsel araştırmalarının da önüne pürüzler konulmaktadır. Üniversiteye; hak edeni değil de rektör, rektör yardımcısı, dekan yahut bir siyasi yakınını akademisyen olarak alırsan o ortamda ne iş barışı olur ne de genç akademisyenlerin geleceğe dair bir umudu olur. Liyakatin olmadığı yerde bilim gelişmez, bilim gelişmezse ülke gelişmez. Üniversiteler ülkelerin lokomotifidir. Onlar ne kadar güçlü ve özgür ise ülke de o kadar güçlüdür. Yapılması gereken; akademisyenlere fırsat eşitliği içerisinde rekabet edecek ortamı yaratmak ve bilimsel gelişmelerin önünü açmaktır.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
