Türkiye’de koronavirüs ile çaba kapsamında alınan önlemler sebebiyle meskenlerde kalmaya devam ederken salgın yüzünden iş ve çalışma hayatımız dışında konut hayatımız ile yeme içme alışkanlıklarımızda da esaslı değişiklikler yaşandığı gözleniyor.
Konutta çalışma şartları gereği kısmen geç saatlerde yataktan kalktığımız ve sabah kahvaltısını bir fincan kahve ya da çay ile geçiştirdikten sonra öğlen saatlerine hakikat kurduğumuz kahvaltı masası öğlen yemeklerinin sona ermesini sağladı. Uzun süren kahvaltı masalarının en çok tüketilen eserleri başta peynir olmak üzere, süt, yoğurt ve kaymak oldu.
Türkiye’de 65 yıldır kaliteli ve lezzetli süt ve süt eserleri sunan Teksüt, pandemi periyodunda bağışıklık sisteminin hepimizin sıhhati için kıymetli olduğu pandemi günlerinde yemek yeme alışkanlıklarımızın değiştiği istikametindeki müşahedelerini aktardı. Koronavirüs önlemleri kapsamında konutlarda çalışanlar yataktan daha geç kalkarken, sabah kahvaltıları ise öğlen yemeklerinin yerini aldı. Daha uzun süren kahvaltı masalarının en sevilen eserleri ise, peynir, süt, yoğurt ve kaymak oldu.
Teksüt İdare Konseyi Üyesi Arda Aksaray, pandemi periyodunda iş ve çalışma hayatımız kadar mesken hayatımızın birebir vakitte yeme içme alışkanlıklarımızda da esaslı bir değişiklik yaşandığını gözlemlediklerini aktardı. Müşterilerinden gelen talepleri dinleyerek daha kaliteli eserler geliştirmek için 65 yıldır aralıksız çalıştıklarını söyleyen Aksaray, pandemi devrinde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin değerli olduğunun anlaşılmasıyla birlikte vitamin ve mineral deposu süt ve süt eserlerine talebin arttığını belirtti.
Öğle kurulan kahvaltı masaları
Arda Aksaray, edindikleri izlenimlere ve müşterilerden aldıkları geri dönüşler nazaran sabah kahvaltısının bir kahve ya da çay ile geçiştirildiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Kahvaltı masaları artık öğlen saatlerinde kuruluyor. Hem daha uzun masada kalınıyor hem de çalışmaya devam ediliyor. Bu sebeple kahvaltı masalarının en çok aranan eserleri başta peynir, süt, yoğurt ve kaymak satışlarında artış yaşanıyor. Daha az hareket ettiğimiz ve kilo istikrarımızı bozacak yiyeceklerle kaçamak yaptığımız bugünlerde süt ve süt eserleri bağışıklık sistemimizi destekleyen en kıymetli öge. Sofralarımızdan süt ve süt eserlerini hem kendimiz hem de çocuklarımızın sağlıklı gelişimleri için eksik etmeyelim ki pandemi sonrasında da sağlıklı bir hayat sürmeye devam edelim.
Peynirde kalsiyum, magnezyum, fosfor var
Sağlıklı beslenerek, bağışıklık sistemini müdafaanın bu devirde her zamankinden daha kıymetli olduğunu lisana getiren Arda Aksaray, bunun için günlük öğünlerde süt ve süt eserlerine kesinlikle yer verilmesini tavsiye etti.
Aksaray, “Süt eserleri protein, kalsiyum, magnezyum, fosfor, B1, B2, B6, B12 üzere varlıklı vitamin ve mineralleriyle günlük beslenme gereksinimine en hoş yanıtı veriyor. Üstelik süt, yoğurt, ayran ve pek çok peynir çeşidiyle güçlü bir seçenek yelpazesi sunuyor. Büyük yahut küçük, herkesin sevebileceği bir süt eseri kesinlikle vardır” dedi.
Sağlıklı yetişkin bireylerin her gün 3 porsiyon, çocuk ve gençlerin ise en az 2 – 4 porsiyon süt yahut eserlerini tüketmeleri uygun olur. Beslenme referans bedellerine nazaran bir orta uzunluk kupa süt (250 ml), bir kase yoğurt (200 ml) ya da iki kibrit kutusu büyüklüğünde (ortalama 40-60 gram) peynir, bir porsiyon olarak kıymetlendirilebilir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
