Antalya’da, yaklaşık 30 yıl evvel küçük bir atölyede tek başına besin saklama işine giren Can Hakan Karaca, azmi ve kararlığıyla Ar-Ge çalışmaları sonucu geliştirdiği akıllı soğutma makinelerini 65 ülkeye ihraç eder hale geldi.
Trakya Üniversitesi Makine Mühendisliği kısmından mezun olduktan sonra 1991’de Antalya’ya gelen Karaca, besin saklama işine girmeye karar verdi. Küçük bir atölyede tek başına işe başlayan Karaca, otellere ve etraf vilayetlerdeki firmalara iş yapmaya başladı.
Yeni teknolojilere verdiği ehemmiyet doğrultusunda Ar-Ge çalışmalarını ağırlaştıran Karaca, akıllı soğutma makineleri üretmeyi başardı. Birinci etapta komşu ülkelere ihracata başlayan Karaca, 30 yıllık iş deneyimi sayesinde bugün ABD’den Rusya’ya, İngiltere’den Hindistan’a, Küba’dan Sudan’a kadar 65 ülkeye soğutma makineleri satıyor.
Bugün 300’ün üzerinde çalışanın bulunduğu işletmenin sahibi olmanın gururunu yaşayan Karaca, azim ve kararlılıkla üretmeye devam ediyor.
TÜRK MÜHENDİSİ VE TÜRK İŞÇİLİĞİNİN BAŞARISI
Karaca, geliştirdikleri akılı soğutma aygıtlarının, soğuk oda performansını ve verimliliğini maksimize ettiğini, saklanan eserin kalitesini korumakla birlikte değerli güç tasarrufu sağladığını söyledi.
Geliştirdikleri aygıtlarla soğutma dalında yeni bir periyot başlattıklarını vurgulayan Karaca, “Yaklaşık 30 yılın sonunda 65 ülkede 13 binden fazla kontrat yapmış bir işletme haline geldik. Bu 30 yılda tıpkı vakitte besin saklama ve sürece kültürünü de öğrendik. Yaptığımız işlerle o kadar çok deneyim sahibi olduk ki, ülkeler için kıymetli projelere imza attık. Bunu da büsbütün Türk mühendisi ve Türk çalışanının emeğiyle başardık.” diye konuştu.
Karaca, ülkelerin besin garantisi sıkıntılarına tahlil olmak, üretilen besinin en yararlı ve en yararlı biçimde değerlendirilmesini sağlamak emeliyle inşaatı dahil anahtar teslim besin merkezi projeleri geliştirmeye başladıklarını kaydetti.
İKTİSADA KIYMET KATMANIN GURURUNU YAŞIYOR
Afrika’nın en çağdaş mezbahasını Sudan’a kurduklarını anlatan Karaca, “Ülkenin gayrı safi ulusal hasılası 10 milyar dolar seviyesinde. Bizim yaptığımız tesisle o ülkeden et ihracatı 110 milyon dolar oldu. Bu, o ülkenin iktisadını tam değiştirebilecek bir sayı. Bunun üzere 5 mezbaha daha yapsanız, katma kıymetini de artırırsanız 1 milyar dolarlık hacme ulaşabilirsiniz. Böylelikle bir ülkenin yazgısını değiştirmiş oluyorsunuz. Biz bunu yaptığımız için çok gururluyuz.” tabirini kullandı.
Türkiye iktisadına kıymet katmaktan gurur duyduklarını lisana getiren Karaca, şöyle devam etti:
“Gıdayla uğraşmak zati başlı başına bir bedel yaratıyor. Kimi ülkelerde beşerler maaşlarının yüzde 60-70’ini besine veriyor. Biz bir projeyi baştan ele alıp herkese daha fazla yarar verecek hale getiriyoruz. O yüzden yaptığımız projeler ses getiriyor, hem yatırımcısına hem ülkeye hem de o ülkede besin tüketene yarıyor. Besin tüketmeyen insan olmaz. Gittiğimiz her yerde dikkat ederiz. İnsanlara dokunmaya çalışırız. Her gittiğimiz yerde ülkemizin hayırla yad edilmesini sağlarız. Bununla da gurur duyuyoruz.”
Varlıklı bir aileden gelmediğini, babasının sürücü, annesinin ise terzi olduğunu söz eden Karaca, gençlere hiçbir şeyden çekinmeden teşebbüsçü olmaları tavsiyesinde bulundu.
