Çavuşoğlu, 26 Nisan Fikri Mülkiyet Günü ve Patent Haftası münasebetiyle AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgının patent müracaatlarını etkilemediğini ve 2019’a nazaran geçen yıl patent sayısının arttığını söyledi.
Geçen yıl patent müracaatlarında yüzde 1, yararlı model müracaatlarında yüzde 23, marka müracaatlarında yüzde 31, tasarım müracaatlarında yüzde 17 artış olduğunu belirten Çavuşoğlu, bilhassa salgının birinci aylarındaki meskene kapanma devrinde biraz duraklama olsa da hazirandan itibaren artışın devam ettiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, bu durumun ekonomik krize girmeden yola devam etmenin yolunun patente, markaya, inovasyona yatırım yapmaktan geçtiğini gösterdiğini, iş insanlarının bu durumu çok yeterli kavradığını söz etti.
“Üniversiteler ismine alınan patent sayısı 2020 sonunda 5 bini geçti”
Ali Çavuşoğlu, Türkiye’de patent farkındalığı arttıkça patent sayısının da yükseldiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“2016’da patent sayısı 6 bin 153 iken, bu sayı 2020’de 7 bin 803’e çıkmıştır. Son 5 yılda yerli patentler yüzde 27 artmıştır. Bilhassa üniversitelerimizin patent sayısı çok süratli artmaktadır. 2009’da üniversiteler ismine alınan patent sayısı yalnızca 28 iken, 2020 sonunda bu sayı toplamda 5 bini geçmiştir. 11 yılda üniversite patentlerinin sayısı 200 kat artmıştır. Bu yılın birinci 2 ayında ise salgının son süratle devam etmesine rağmen patent müracaatları yüzde 50 civarında ve yararlı model müracaatları yüzde 111 civarında artmıştır. Bu artışlar ülkemiz açısından sevindirici olup bu sayıların artarak devam etmesi en büyük isteğimizdir.”
Türkiye’de son yıllarda en çok patent müracaatının makine, telekom, sıhhat ve insanların gereksinimleri için kullandığı beyaz eşya, küçük mesken aletleri üzere gündelik eserlerde yapıldığını bildiren Çavuşoğlu, salgın sürecinde ise bilhassa sıhhat ve salgınla gayret eserleriyle ilgili çok ölçüde patent ve yararlı model başvurusu yapıldığını anlattı.
Çavuşoğlu, memleketler arası patent müracaatlarında birinci sırayı Çin patentlerinin aldığına işaret ederek, 2019’da bir evvelki yıla nazaran memleketler arası patent müracaatının yüzde 5 artmasına rağmen Türkiye’de bu sayının yüzde 46 arttığını bildirdi.
Türkiye’nin memleketler arası patent müracaatında 2019 yılı müracaat sayısının 2 bin 58 olduğunu, bu sayıyla Türkiye’nin 13’üncü sıraya yükseldiğini belirten Çavuşoğlu, “Çin telekom devi Huawei, 4 bin 441 müracaatla en fazla milletlerarası patent başvurusu yapan şirket oldu.” dedi.
“Sağlık araç-gereçlerindeki patent sayısı ilaç patentlerinden daha fazla”
Patent Hareketi Derneği Lideri Çavuşoğlu, Türkiye’nin sıhhat kesimindeki patent sayısının her geçen yıl artmaya devam ettiğini, milletlerarası patent müracaatlarının yüzde 6,9’unun medikal teknolojiler ve sıhhat alanında yapıldığını belirterek, “Türkiye’de daha evvel ferdî kullanım için eserler, makine ve aygıtlar en çok müracaat yapılan alan iken, geçen yıl sıhhatin en çok müracaat yapılan alanlardan biri olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
Yurt dışı ile kıyaslandığında Türkiye’de sıhhat bölümü patentlerine yatırımın yeni artmaya başladığının görüldüğünü tabir eden Çavuşoğlu, “Ancak ülkemizde yerli ilaç patentlerinin başka patentlerin sıralamasına nazaran daha düşük olduğunu görmekteyiz. Sıhhat araç-gereçlerindeki patent sayısı ilaç patentlerinden daha fazla.” diye konuştu.
Türkiye’nin savunma endüstrisinde yaptığı atılımlar dikkate alındığında, özel kesim ve kamu sanayi firmalarının son yıllardaki patent sayılarının çok süratli bir halde arttığını büyük bir memnunlukla izlediklerini aktaran Çavuşoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde savunma sanayi konusunda kümelenmelerin de olduğunu dikkate aldığımızda ve yerli üretim savunma endüstrilerinin ülkemizde ve yurt dışında çok verimli bir halde kullanıldığını, bu eserlerin yurt içinde ve dışında patent evrakıyla korunmakta olduğunu, münasebetiyle patentle korunan bu eserlerin ülkemizin katma bedelli eserler ihracatını ve münasebetiyle kilogram başına ihracat ölçüsünü artıracağını görmek patent dalındaki çalışanları da ayrıyeten sevindirmektedir.”
Yerli aşı için patent alma sürecine ait bir soru üzerine Çavuşoğlu, “Patent müracaatından tescil dokümanı alınmasına kadar olan müddet en az 3 yıl olduğu için yerli aşılarla ilgili şimdi patent evrakı alan bir aşı bulunmamaktadır. Yapılan müracaatların patent evrakı alması, yasal süreçlerin uzun olmasından ötürü en erken 3 yıl sonra olabilecektir.” dedi.
Çavuşoğlu, patent almak isteyenlere şu tavsiyelerde bulundu: “Patent başvurusu yapmak isteyenler, öncelikle patentlerinin ticarileşme potansiyeli olmasına dikkat etmelidir. Yapacakları patent müracaatıyla ilgili kesimlerindeki yerli ve yabancı patentleri çok güzel araştırıp kendi buluşlarının daha evvel patentlenmediğine kanaat getirdikten sonra müracaat yapmalıdır. Aksi takdirde emsal patentlerin çıkması durumunda uğraşlar boşa gidebilir ve patent evrakı kabul edilmeyebilir. Ayrıyeten, patent başvurusu ve patent araştırmaları konusunda kesinlikle patent vekillerinden danışmanlık almalarında büyük yarar var.”
“Patentle kazanan ve patentle büyüyen ülkeler ortasında girmeliyiz”
Ali Çavuşoğlu, Patent Hareketi Derneği olarak maksatlarının, Türkiye’nin 2029 yılına kadar 1 milyon patent gayesine ulaşması konusunda kamuoyu oluşturarak farkındalık çalışmalarıyla ülke genelinde bunu patent seferberliğine dönüştürmek olduğunu vurgulayarak, “Patentle kazanan ve patentle büyüyen ülkeler ortasında girmeliyiz.” dedi.
26 Nisan Dünya Fikri Mülkiyet Günü ve Patent Haftası’nın tüm dünyada fikri mülkiyet şuurunu artırmak ve farkındalık oluşturmak için çeşitli etkinliklerle kutlandığını hatırlatan Çavuşoğlu, Türkiye’nin de üyesi olduğu Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün (WIPO) bu yıl için “Fikri Mülkiyet ve KOBİ: Fikirlerinizi Pazara Taşıyın” temasını belirlediğini, bu kapsamda çeşitli etkinlikler düzenleyeceklerini bildirdi.
Dünya Fikri Mülkiyet Günü’nün; bu yıl KOBİ’lerin iktisattaki kritik rolüne ve daha güçlü, rekabetçi ve dirençli işletmeler kurmak için fikri haklarını nasıl kullanabileceklerine ışık tuttuğunu aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“KOBİ’ler; dünyadaki işletmelerin yaklaşık yüzde 90’ını oluşturuyor, global iş gücünün yaklaşık yüzde 50’sini istihdam ediyor ve birçok gelişmekte olan iktisatta ulusal gelirin yüzde 40’ını oluşturuyor. KOBİ’lerimiz, fikri mülkiyet hakkına sahip olduklarının yahut bunun bir bedeli olduğunun farkında değil. Fikri mülkiyet hakları ile bir fikri iş fırsatına dönüştürebilir, paha üretebilir, istihdam yaratabilir ve tüketicilere sunulan eser seçeneklerini zenginleştirebilirsiniz. Patent hakları ile işiniz gelişebilir ve topluluğunuz gelişebilir.”
