Saat koleksiyoncusu, 31 yaşındaki Ömer Akkuş, 2’nci el alış verişi yapılan cep telefonu uygulamasında gördüğü saati beğendi. 2 çocuk babası, satıcıyla irtibata geçerek, saat için 500 liraya anlaştı. Kendisine verilen hesap numarasına parayı havale etti. Kargoya verildiği söylenen saat bir türlü kendisine ulaşmayan Akkuş, bir daha satıcıya ulaşamadı. Dolandırıldığını anlayan Ömer Akkuş, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek, kabahat duyurusunda bulundu.
“PARAYI YOLLADIKTAN SONRA BANA SAATİ GÖNDERECEĞİNİ SÖYLEDİ”
DHA muhabirine yaşadıklarını anlatan Ömer Akkuş, “İkinci el eser satan platformlar var, o platformlar üzerinden saat araştırdım geçtiğimiz günlerde. Beğendiğim bir saati, satana sordum. O da bana saatin yepyeni olduğunu, parayı attıktan sonra saati kargoyla göndereceğini söyledi. ‘Kargoya gidiyorum ödemesini yaparsan saati kargolayacağıım’ dedi 500 lirayı hesabına havale ettim. Bir daha haber alamadım” dedi.
“BENİ ENGELLEYİP BİREBİR ESERİ TEKRAR İLANA KOYDU”
Ömer Akkuş “Saatin sıfır fiyatı, 2 bin 3 bin lira civarı. İkinci el olduğu için daha uygun olabiliyor. Eserin uygun fiyatlı olduğunu görünce biraz şüphelendim ancak insanlara güvenelim, tahminen muhtaçlığı vardır, o yüzden satmıştır, biz de eseri biraz uygun alalım fikriyle, bu işe girdik. Beni engelleyip tıpkı eseri tekrar ilana koydu” diye konuştu.
“İKİNCİ EL ESERLER TÜKETİCİ KANUNU KAPSAMINA GİRMİYOR”
Tüketici Müracaat Merkezi Onursal Lideri Aydın Ağaoğlu da “İkinci el alışverişlerde iki büyük risk var; Birincisi dolandırılmak ya da eser uygun gelmediği takdirde hak aramak. İkinci el sitelerden alışveriş yapanlar tüketici kanunu kapsamına girmiyorlar. Zira orada satış yapanlar tacir sıfatı taşımıyor. Bir ön ödemeli sınır var. O hatta tüketici bir mühlet sonra ulaşamıyor. Parayı gönderdikten sonra karşı taraf ortalıktan kayboluyor. Ulaşmak mümkün değil. Benim anlamadığım hiç tanımadığı birine beşerler nasıl para gönderir?” formunda konuştu.
“BU ALIŞVERİŞLERİN YARIYA YAKINI HÜSRANLA SONUÇLANIYOR”
Ağaoğlu “İkinci el alışveriş yapmak tüketicinin kumar oynamasından farksız. O parası, kaybolabilir de kaybolmayabilir de. Bu formda yapılan alışverişlerin yarıya yakını hüsranla sonuçlanıyor. Ya dolandırılıyor vatandaş ya da ayıplı eser geliyor ya da hakkını arayamıyor. O ödediği bedelin üzerine halk tabiriyle bir bardak su içmek zorunda kalıyor” tabirlerini kullandı.
